Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9972 E. 2023/745 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olabilecek davalıdan kaynaklanan bir kusurun bulunup bulunmadığı ve hükmedilen tedbir nafakası miktarının uygunluğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumları ve günün ekonomik koşulları gözetilerek hakkaniyete uygun miktarda belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile düşük miktarda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bu yönü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap ile ıslah dilekçesinde; davalı erkeğin müvekkiline fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacıya verilmesini, müşterek çocuk lehine aylık 1.500,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili ıslah dilekçesine cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, boşanma davası açıldıktan sonra dahi tarafların bir ay daha aynı evde kalmaya devam ettiklerini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının ıslah dilekçesinde, davalının kendisine sürekli hakaret ettiğini, bilgisi dışında borçlandığını ileri sürdüğü, yemin ile dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının geçmişte yaşanan olaylara ilişkin olduğu tarafların bahsi geçen olaylardan sonra evliliklerine devam ettikleri, davacının bu olayları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, davalının haberi olmadan borçlandığına ilişkin iddiaların ispatlanamadığı, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar ilişkin tanık beyanlarının soyut ve genel nitelikte olduğu, bir kısım tanıkların anlatımlarının ise sebep ve saiki açıklanmayan izahlardan ibaret olduğu, dosya kapsamında davalı erkeğe atfı mümkün bir kusurun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine, ara kararda ortak çocuk yararına aylık 1.00,00 TL tedbir nafakasına, halen anne yanında bulunan ortak çocukla baba arasında tedbiren yatısız kişisel ilişki kurulmasına, erkeğin çocukla yatılı kişisel ilişki talebinin çocuğun yaşı itibariyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbiren kurulan kişisel ilişkinin yatılı olarak düzeltilmesi ve tedbir nafakasının miktarının düşürülmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, davacının davasını ispat edemediği, kişisel ilişki tesisinden beklenen amacı çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamak olduğu, çocukla babası arasında tedbiren yatılı kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesi ile davacı kadının tüm, davalı erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurularak ortak çocuk 2018 doğumlu ... 'in velâyetinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren anneye verilmesine çocukla babası arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, davalının cevap dilekçesini süresinde sunmadığını, davalının delillerinin hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin davalı erkek tarafından fiziksel şiddet uygulamakla tehdit edildiğini, davalı erkeğin müvekkiline hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını, gidecek yeri olmadığı için davalıyı affetmiş sayılamayacağını, davalı erkeğin sürekli kredi çekerek çekirdek ailesine müvekkilinin bilgisi dışında para verdiğini, evlilik terapisti ile evliliğini düzeltmeye çalışan müvekkilinin çabalarının sonuçsuz kaldığını, davanın ve tüm taleplerinin kabulü gerektiğini, çocuğun velâyetinin annesine verilmesi gerektiğini, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönleriyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olabilecek davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı, 169 uncu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... Cem yararına hükmedilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.