"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı kabulü ile hükmün kaldırılarak gerekçede yazılı işlemler yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesi ile; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, davacı erkeğin davalı kadına karşı Fransa Colmar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı boşanma davasının 12.05.2020 tarihinde sonuçlandığını, söz konusu kararda tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı babaya verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı 100 Euro nafakanın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine karar verildiğini, kararın 04.12.2020 tarihinde kesinleştiğini, yabancı mahkeme kararının Türkiye`de geçerli olabilmesi için tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesi ile; tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında davalı kadına savunma hakkı verilmediğini, kararın davalı kadına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, Fransa yasalarına göre çekişmeli boşanma davasında tarafların avukat ile temsili zorunlu olmasına rağmen davalı kadının avukatla temsil edilmesi sağlanmadan yargılama yapıldığını, davacı erkeğin yabancı mahkemede dava açmadan önce Türkiye`de boşanma davası açtığını, bu davanın reddedildiğini, bundan sonra kötü niyetli olarak yurt dışında dava açtığını, davalı kadının ... 3. Aile Mahkemesinin 2017/311 Esas sayılı dosyası ile davacı erkeğe karşı 25.04.2017 tarihinde boşanma davası açtığını, davacının tenfizini istediği yabancı mahkemedeki davanın ise 20.07.2017 tarihinde açıldığını, tarafları ve konusu aynı olan davanın önce Türkiye`de açılması ve davanın derdest olması nedeniyle sonradan yurt dışında açılan davayla ilgili tenfiz isteminin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, tenfizi istenen karar hakkında kesin hüküm bulunması nedeni ile kararın tenfizinin mümkün olmadığını, yabancı mahkemede verilen nafaka kararının davalı kadının ödeme gücünün dikkate alınmadan verildiğini, davalı kadının geliri olmadığını, nafaka miktarının kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2021 tarih ve 2021/17 Esas 2021/214 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.12.2021 tarih ve 2021/2691 Esas 2021/2691 Karar sayılı kararı ile; ... 15. İdare Mahkemesinin 2020/1887 Esas 2021/971 Karar sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve sonucunun beklenmesi, belirlenen kusur durumuna göre Türk kamu düzenine aykırılık olup olmadığının değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede yazılı işlemler yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıma şartlarının oluştuğu, kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile boşanma, velâyet ve nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Sebepleri
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Davalı kadın vekili, istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararda hukuki sebep olarak gösterilen maddelerin tanıma ve tenfiz davasıyla ilgili hükümler olmadığını, yabancı mahkeme kararının davalı kadının yokluğunda verildiğini, nafakanın ödenmemesi halinde davalı kadının hapis cezasına çarptırılmasına karar verildiğini, davalı kadının hapis cezası ile cezalandırılmasına sebep olacak dava konusu boşanma ve nafaka ilamının tanınmasının ve tenfizinin mümkün olmadığını, yabancı mahkemedeki boşanma davasının temyiz talebinin avukatla temsilin zorunlu olmasının kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasında daha önce açılan boşanma davasının tenfizi engelleyeceğini belirterek kararın tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili; gerekçeli kararda hukuki sebep olarak gösterilen maddelerin tanıma ve tenfiz davasıyla ilgili hükümler olmadığını, kararın davalı kadının yokluğunda savunma imkanı sağlanmadan verildiğini, nafakanın ödenmemesi halinde davalı kadının hapis cezasına çarptırılmasına karar verildiğini, davalı kadının hapis cezası ile cezalandırılmasına sebep olacak dava konusu boşanma ve nafaka ilamının tanınmasının ve tenfizinin mümkün olmadığını, kararda çocuklar ile davalı anne arasında kişisel ilişki kurulmadığını, bu yönüyle de kararın Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, davalı kadının uluslararası adli yardım talebi için öncelikle Başsavcılığa başvuruda bulunduğunu, başvurunun Adalet Bakanlığına gönderildiğini, Bakanlığın dilekçeyi doğrudan yabancı mahkemeye gönderilmesi gerektiği gerekçesi ile iade ettiği, bunun üzerine davalının temyiz dilekçesinin doğrudan yabancı mahkemeye gönderildiği, Fransa Temyiz Mahkemesinin adli yardım talebinin merkezi otoriteden merkezi otoriteye gönderilmesi gerektiği gerekçesi ile ve kararın esasına ilişkin olarak da davalının kendisini avukatla temsil etmesinin zorunlu olduğu gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verdiğini, ... Bölge İdare Mahkemesi kararında idarenin davalıyı yanlış yönlendirdiğinin tespit edildiğini, temyiz talebinin avukatla temsil edilmesinin zorunlu olmasının Türk kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği, taraflar arasında daha önce açılan boşanma davasının tenfizi engelleyeceğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun`un 50, 53, 54, 56, 58 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.