"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1234 E., 2022/1918 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/186 E., 2022/6 K.
Taraflar arasındaki aile konutu olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; evlendiği günden itibaren eşi vefat edene kadar da halen ikamet ettiği konutta yaşadığını, Isparta ili, Merkez İlçe, Çelebiler Mah. 16 Pafta, 642 Ada, 118 Parselde kayıtlı olan taşınmazın 1/8'ini davacının, 7/8'i hissesinin ise vefat eden eşinin adına kayıtlı olduğunu, vefat eden eşinin ilk evliliğinden olan çocuklarının davacının ikamet ettiği ve vefat eden eşi ile kendi üzerine kayıtlı olan bina için ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi durumunda kendisine düşecek olan miktar ile bir daire alamayacağını, ekonomik olarak sıkıntılara düşeceğini, davacının oturmuş olduğu taşınmazın kendisi için manevi değer taşıdığını, taşınmazın tarafına özgülenmesi için dava açtığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının babalarının ikinci evlendiği eşi olduğu, 2005 yılında evlendikleri, davacı kadının kötü niyetli olduğu, miras hakkının paylaşılmasına engel olmaya çalıştığını, Isparta İli Merkez İlçe...Mah. 642 ada 118 parselde kain ve tapuda bahçeli 3 katlı kargir ev olarak yer alan taşınmazda herhangi bir bedel ödemeden kullanmaya devam etmek kastıyla bu davayı açtığını, taşınmazın aile konutu özelliklerini taşımadığını, kat mülkiyeti kurulmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.05.2018 tarih 20167570 Esas ve 2018/279 Karar sayılı kararı ile davacı tanıkları, Isparta Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 09/06/2017 tarihli yazısı ve Isparta Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğünün 09.06.2017 tarihli yazısında davacının ve 04.06.2015 tarihinde vefat eden eşi ile birlikte, dava konusu Isparta ili, Merkez İlçesi, Çelebiler Mah. 16 Pafta, 642 ada, 118 parselde bulunan 3 katılı binanın iç ... numarası üç olan dairesinde oturdukları, davacının eşi öldükten sonra da burada oturmaya devam ettiği, evlilik diğer eşin ölümüyle son bulmuş olsa da davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 652 nci maddesinde belirtilen aile konutunun kendisine özgülenmesine dair yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu, dolayısıyla söz konusu konutun davacının eşi ölünceye kadar davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanıldığı anlaşıldığından davanın kabulüne, Isparta ili, Merkez ilçesi, Çelebiler Mahallesinde bulunan 642 ada, 118 parsel üzerinde bulanan 3 katlı kargir evin iç ... numarası 3 olan dairesinin davacı ve ölen eşi tarafından davacının eşi ölünceye kadar aile konutu olduğunun tespiti ile bu konuda taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh konulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2020 tarih ve 2019/481 Esas ve 2020/432 Karar sayılı kararı ile davacının Isparta 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/852 Esas sayılı dosyasında aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için dava açtığını bu sebeple işbu davayı ikame ettiklerini bildirdiğinden bu dosya celp edilip, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin ... olmadığı, kabule göre de davalıların taşınmazın aile konutu olmadığı kiraya verildiği iddiası bulunduğundan mahallinde keşif yapılarak eğer taşınmazın bir bölümü aile konutu olarak kullanılıyor ise bu kısmın belirlenip, kroki üzerinde işaretlenmesi gerektiği, hakimin talepten fazlasına yada başka bir şeye karar veremeyeceği, davacının taşınmaza şerh konulması talebi bulunmadığı halde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1. katında yer alan dairenin davacı ve ölen eşi tarafından onun sağlığında aile konutu olarak kullanıldığı, ancak dava konusu taşınmazın davacının davalılara olan ecrimisil alacağı nedeniyle cebri icra vasıtasıyla satılması ve cebri icra yoluyla satışa ilişkin ihalenin kesinleşmesi üzerine 10.11.2021 tarihinde davalılar adına tapuya tescilinin yapıldığı, davanın konusunun kalmadığı, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu tespit ettirmekte hukuki yararının bulunduğu, toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin tümünün müşterek ve müteselsil olarak davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek hükmün tümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın gerekçesinin hatalı olduğu, son celse satışın iptali için dava açıldığı belirtilmesine rağmen dosyanın istenmediği ve beyanlarının dikkate alınmadığı, bu dosya ile bağlantılı birden fazla dosyanın sonucu beklenmeden verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; hükmün tümü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasında, davaya konu taşınmazın ihale yoluyla satışı nedeni ile konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.