"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 16.07.2016 tarihinden beri evli olduklarını, ancak evlendikleri günden beri birbirlerine uyum sağlayamadıklarını, müşterek hayatın çekilmez hale geldiğini, belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde,müvekkilinin hakaret ve şiddete uğradığını eşi tarafından aldatıldığını belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 120.000,00 TL manevî tazminat ve aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; davacının işi sebebiyle davalının kıskançlık yaptığı, bu nedenle geçimsizliğin olduğu, davacının akrabalarıyla görüşmesinde zorluk çıkardığı, davalının eşinden çok kendi ailesiyle görüşmeyi tercih ettiği, davalı tanıklarının anlatımlarına göre ise, davacının evlilik devam ederken hayatında üçüncü bir kişi olduğunu arkadaş ortamında söylediği, yine tanıklardan Şeyma K.'nın davacıyla bu kişiyi el ele gördüğünü beyan ettiği, tarafların kusur durumları karşılaştırıldığında davacının daha ağır kusurlu olduğu, bulunduğu değerlendirilmekle davalı da boşanmayı kabul etttiğinden davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarınca boşanmalarına, kadının boşanmakla en azından eşinin desteğini yitireceği, kişilik haklarına saldırı oluştuğu, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartları oluştuğu belirtilerek; davalı kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, kadının, erkeğin ailesiyle görüşmek istemediğini belirterek kusur tespiti ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili ise erkeğin sadakatsiz olduğunu,başka kadınla yaşadığını belirterek kusur ve tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan tarafların istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, kadının, erkeğin ailesiyle görüşmek istemediğini belirterek kusur tespiti ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili ise erkeğin sadakatsiz olduğunu, başka kadınla yaşadığını belirterek kusur ve tazminatların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davası kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte kusurlu davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı ve kadın lehine tazminata hükmedilme şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174üncü maddesi, 175inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden davalı kadın yararına BOZULMASINA,
3. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı erkeğin tüm, davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.