Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10006 E. 2024/2809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, davacı kadın tarafından açılan babalık davasındaki babalık tespiti, nafaka ve doğum giderlerine hükmedilmesi kararına itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Babalığın Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olması, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ve tarafların mali durumları gözetilerek belirlenmesi, doğum giderlerine ilişkin bilirkişi raporunun hükme elverişli olması ve tüm delillerin dosyada mevcut bulunması değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz talebi reddedilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1581 E., 2023/1887 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/568 E., 2021/1321 K.

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin çocuğunun babasının davalı olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, çocuk yararına aylık 750,00 TL nafakaya, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi gereğince faiziyle birlikte şimdilik 10.000,00 TL tazminata karar verilmesini talep etmiş, tazminat talebini 15.107,72 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı kadının daha önce de iki kere hamile kalıp kürtaj olduğunu, müvekkilini korunduğunu söyleyerek kandırdığını, bu bebeği de aldırmak istemediği için müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp Kurumundan alınan DNA raporu ile davalının küçük ...'in babası olduğunun sabit olduğu, çocuğun bakım ve giderlerine velâyet hakkı kendisinde bulunmayan ebeveynin katılmak zorunda olduğu, hüküm kurmaya elvererişli rapora göre gebelik ve doğum giderlerinin davalı tarafından ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, çocuğun babasının davalı olduğunun tespitine, çocuk yararıan dava tarihinden itibaren aylık 550,00 TL iştirak nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesi gereğince tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.892,72 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, aşamadaki vakıaları tekrar ile doğum giderlerinin zaten davacının resmi nikahlı eşi tarafından ödendiğini,davacının çalıştığını,bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, kararın kaldırılması ve davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller, davacının iddiasını doğrular nitelikteki Adli Tıp raporu, harcama ve doğum ile ilgili belgeler, harcama belgelerinde ödemeyi yapan kişinin davacı olarak yer alması, tanık beyanları, kolluk araştırması, davacının o tarihteki resmi nikahlı eşinin çocuk ile ilgili soybağının reddine ilişkin ilam ve nüfus kayıtları, doğum giderlerine ilişkin alınan yeterli-denetime açık hükme elverişli bilirkişi raporu, bu raporda belirlenen miktarların hayatın olağan akışına uygun miktarlarda bulunması, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, ihtiyaç ve gelirler, nafakanın niteliği, tespit edilen malvarlıkları ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davadaki taleplerin esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, yeterli, denetime açık, hükme elverişli, dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı, çocuk yararına nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, doğum giderlerine ilişkin alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, davacı yararına doğum giderine hükmedilmesinin ve miktarının isabetli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri; Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle çocuk yararına hükmedilen nafakanın dava tarihinden babalık hükmünün kesinleşmesine kadar tedbir, babalık hükmünün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.