Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10015 E. 2024/1707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, tazminat miktarını belirlerken tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerini, paranın alım gücünü ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatleri dikkate alarak hüküm tesis etmesi ve kararda bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1271 E., 2023/1566 K.

DAVA TARİHİ : 12.06.2017

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı artırılarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; davalı erkek ile pek kötü davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davalının taşınmazları ve şirketi üzerine tedbir konulmasına, kendisi için aylık 4.000,00 TL tedbir, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan Dilan yararına aylık 400,00 TL nafaka takdirine, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına takdir edilen nafakanın karar tarihinden itibaren aylık 2.750,00 TL'ye çıkartılması ile boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile 150.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarih ve 2020/1557 Esas, 2022/530 Karar sayılı karar ile davacı kadının maddî ve manevî tazminatın miktarına ve tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kararın buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, 200.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsili ile kadına verilmesine, davalının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafakası talebi iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığından bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 08.11.2022 tarih ve 2022/6732 Esas - 2022/8946 Karar sayılı kararı ile; "...tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmadığı..." gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

3.Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaate göre az olduğundan davacının maddî ve manevî tazminatın miktarına ve tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı kadın lehine kesinleşmeden itibaren işleyecek yasal faiziyle 400.000,00 TL maddî tazminat ile 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 25.05.2023 tarih ve 2023/3716 Esas-2023/2656 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar bozma amacına uygun olmayıp az olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaate göre az olduğundan davacının maddî ve manevî tazminatın miktarına ve tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı kadın lehine 600.000,00 TL maddî tazminat ile 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında lehine hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.