Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10016 E. 2024/7505 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur oranı, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafın kusurunun daha ağır olmaması halinde diğer taraftan yoksulluk nafakası talep edebileceği, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin süresi ve çocuklarının bulunup bulunmadığı gibi hususlar da gözetilerek hakimin takdir yetkisi dahilinde yoksulluk nafakasının toptan ödenip ödenemeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin bu hususu değerlendirmeden hüküm kurması doğru görülmemiş ve karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/522 E., 2023/1404 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/373 E., 2021/332 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının ve ailesinin ekonomik olarak erkeği sömürdüklerini, defalarca evden kovduğunu, en son araba istemesi sebebi ile tartıştıklarını, kardeşinin üstüne saldırıp tehdit ettiğini, kadının da tehdit ettiğini, ceza dosyalarını erkekten sakladığını, hakaret ve küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, erkeğe sürekli sevmediğini söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, cinsel hayatlarının az olduğunu, sosyal hayatını kısıtladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin çalışmasına engel olduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını, harçlık vermediğini, kızdığında dolaptaki yemekleri attığını, porno seyrettiğini, cinsel saldırıda bulunduğunu, en son kadına, kardeşine ve annesine şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, psikolojik sorunları olduğunu, kadına ve köpeğine silah doğrulttuğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, faizi ile 10.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın ve 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı kadının eşinin annesine "seni istemiyorum" dediği, eşine "o.pu çocuğu" şeklinde hakaret ettiği, eşini istemediğini söylediği, eşini tırmaladığı, tanık ...'ın beyanında davacı erkekte tırmık izleri gördüğü, davacı-davalı erkeğin ise eşine çalışamazsın dediği, incelenen ceza dosyalarından da anlaşılacağı üzere eşini, kayınvalidesini ve kayınbiraderini 08.09.2018 tarihinde yaraladığı, tespit edilen bu olgulara göre boşanma davası açılmasına neden olan olaylarda her iki eşin de eşit derecede kusurlu olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacı-davalı erkeğin sürekli ve düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı, asgari ücret seviyesinde geliri olduğu, davalı-davacı kadının ise evlilik tarihi itibariyle çalışmadığı, ev hanımı olduğu, davanın açılmasından sonra 13.03.2019 tarihinde işe başlayarak asgari ücret seviyesinde gelir sahibi olduğu, davanın devamı sırasında 24.05.2019 tarihinde kod:4 (belirsiz süreli iş sözleşmelerinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) ile işten çıkarıldığı, 24.05.2020 tarihinde yeniden işe başlayarak asgari ücret seviyesinde gelir elde etmeye başladığı, bu kez 21.01.2021 tarihinde kod:3 (belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi-istifa) nedeni ile işten ayrıldığı gerekçesi ile dava tarihi olan 03.09.2018 ile 13.03.2019, 24.05.2019 ile 28.05.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere aylık 450,00TL tedbir nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, son çalıştığı yerden kendi isteği ile ayrıldığı dikkate alınarak şartları oluşmadığından davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddine, belirlenen kusur durumu uyarınca davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller, yine davacı-davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurmayarak kusurunun kesinleştiği dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince kadının eşini istemediğini söylemesi nedeniyle kusur verilmiş ise de, somut, görgüye dayalı delillerle bu hususun ispatlanamadığı bu vakıanın kusur olarak verilemeyeceği, ancak kadının diğer kusurlu eylemlerinin sabit olduğu, yine dosya kapsamında erkeğe eklenecek başkaca ispatlanan kusurlu eyleminin bulunmadığı bu haliyle, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu, davalı-davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olmadığı, SGK kaydı kapsamında zaman zaman çalışmaları bulunmakta ise de, gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu, asgari ücretin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı gerekçeleri ile davalı-davacı kadının kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu sayılmalarına, davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 4. bendinin kaldırılmasına, davalı-davacı kadının maddî tazminat talebinin kabulü ile, 10.000,00 TL maddî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı-davacı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının 3. bendinin kaldırılmasına, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı-davacı kadının diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusur oranı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, yoksulluk nafakasının toptan ve durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücü ve isteklerinin göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Toplanan delillerden, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiş ise de tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, ortak çocuklarının olmaması ve yaşları da dikkate alındığında kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası dikkate alınarak, hakimin takdir yetkisi çerçevesinde yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" yönünde karar verilip verilemeyeceği hususu değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının toptan ödemesinin değerlendirilmemesi yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.