Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10023 E. 2024/7692 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak erkeğin açtığı karşı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve erkeğin karşı davasını kabulüne ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1233 E., 2023/1249 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Oltu Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi

SAYISI : 2020/257 E., 2022/82 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekili başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı ile 11 yıldır resmi nikahlı evli olduklarını, bu evlilikten ... isimli ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin alkol aldığını, kendisine şiddet uyguladığını, evine ve ortak çocuğuna bakmadığını, sürekli kendilerini mağdur ettiğini, davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, 30.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, ortak çocuk ve kendisi için 500,00'şer TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak kendisine verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilikteki geçimsizlikte hiçbir kusurunun bulunmadığını, asıl kusurlu olan müvekkilinin eşi olduğunu, eşinin iddialarının asılsız olduğunu, evliliğin ilk zamanlarından beri müvekkiline ilgisiz davrandığını, eşi ve evi ile ilgilenmediğini, temizlik, yemek vs. işlerini yapmadığını, müvekkil ve çocuğuyla asla ilgilenmediğini, evlilik birliğinin sürmesi için ortada bir nedenin kalmadığını, eş olarak yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve ayrıldıkları günden beri müvekkil ile görüşmek ve bir araya gelmek istemeyen davalı-davacı müvekkilin manevî olarak yıkılmasına sebep olduğunu, haksız davanın ve haksız taleplerinin reddine, karşı davanın kabulüyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 25.000,00 TL manevî, 55.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, velâyet hususunda rapor aldırılmasını, dava sonuna kadar geçici dava sonununda ise kati velâyetin taraflarına verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-davacı erkeğin sürekli olarak alkol aldığı, çocuğuna bakmadığı evine bakmadığı, davacı-davalı kadına küfür ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın eşin iddialarının gerçeği yansıtmadığını ancak gerçeği yansıtsa dahi söz konusu iddialardan sonra birlikte yaşamaya devam edildiğini, bu durumda kadın eşin müvekkilini affetiğini veya hoşgörü ile karşıladığını, kadın eşin tanıklarının iddia ettikleri olaylarda görgüleri bulunmadığını, kadın eşin iddialarını ispat edemediğini, kadın eşin müvekkiline karşı ilgisiz olduğunu, ev işlerini yapmadığını, ortak çocuğa şiddet uyguladığını, yemek yapmadığını, çamaşır yıkamadığını, eve gelen misafirlere iyi davranmadığını, bu iddiaların tanık beyanlarıyla da ispatlandığını, müvekkilinin tanıklarının olaylara şahit olduklarını, görgüye dayalı bilgilerinin olduğunu, müvekkilinin hükmedilen tazminat ve nafakaya ödeme imkanı olmadığını ileri sürerek her iki dava yönünden hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere hükmedilmesinin doğru olmadığı; bu nedenle erkeğin yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükümler kaldırılarak kadın için 500,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasının karar kesinleştikten sonra davalı karşı davacıdan alınıp davacı karşı davalıya verilmesine; erkek tanığı ...'ın beyanından davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediğinden az kusurluğu olduğu anlaşılarak erkeğin karşı davasının kabulüne karar verilmiş erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile karşı davanın reddine dair hükmün kaldırılmasına ve kaldırılan hükümlerin yerine uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak yeniden hüküm kurulmasına; erkeğin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili; kusur belirlemesi ile erkeğin davasının kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ile erkeğin davasının kabulü noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.