"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1445 E., 2023/1719 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/725 E., 2022/249 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiklerini ve evliliklerinden biri reşit iki çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu eylemleri ile temelinden sarsıldığını, davalının evlilik sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacıya karşı küfür ve hakaret içerir sözler kullandığını, ailesiyle görüştürmediğini, tehditler ettiğini, davacının eniştesiyle ilişkisi olduğuna dair uzun yıllardan beri iftiralar atıp psikolojik baskı yaptığını, şiddet uyguladığını, sadakatsiz davranışlar sergilediğini, ortak çocuklara karşı aşağılayıcı ifadeler kullandığını, evin internetini kestirdiğini, evin ihtiyaçları karşılanmadığı için davacının davalının erkek kardeşinden para istemek zorunda kaldığını, müşterek konutun kilidini değiştirdiğini, evliliğin bu haliyle çekilmez boyuta geldiğini özet ile belirterek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanması, velâyetin anneye bırakılması, davacı ve ortak çocukların düştüğü aciziyet dikkate alınarak davacı lehine aylık 2.000,00 TL ortak çocuk Hümeyra için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine 100.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle, aleyhe iddiaların doğru olmadığını, davacı , 2017 yılına ait bir kısım mesajları delil göstererek aldatıldığını iddia etmiş ise de tarafların bu tarihten sonra evliliklerini devam ettirdikleri dikkate alındığında iddiaların af kapsamında kaldığını, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin karara esas alınamayacağını, aile birliğinin temelinden sarsılmasında kusurun tamamen davacı kadında olduğunu, davacı kadının tartışmaktan zevk alan bir yapısının olduğunu, iddiaların aksine güven sarsıcı davranışlarda bulunanın bizzat davacı kadın olduğunu, sürekli davalıyı dışladığını, ona ısınamadığını söylediğini, davacının eniştesi Hasan ile samimi görüşmelerinden davalının hoşlanmadığını, bu hususta güvenin zedelendiğini, ancak davacının bu durumu bilmesine rağmen başına buyruk yaşamaya devam ettiğini, gittiği yerler hakkında bilgi vermediğini, evlilik boyunca davacının kocasına hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, davalının ailesine ve davalıya saygısız davrandığını, müsrif ve sorumsuz davranarak aileyi ekonomik olarak zor duruma düşürdüğünü, kusurun tamamen davacıda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı erkeğin karısının başkası ile ilişkisi var gibi yakıştırmalar yapmak, hakaret ve küfür" eylemlerinden dolayı, davacı kadının ise "hakaret ve küfür" eylemlerinden dolayı kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsıldığı, tarafların kusur eylemlerinin karşılaştırılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, ortak çocuk lehine aylık 550,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile davacı lehine 25.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi ile nafaka ve tazminat miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda; kusur belirlemesi, çalışan kadının lehine yoksulluk nafakası verilmesi ile haksız olarak verilen maddî-manevî tazminat hükümleri açısından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince taraflar aleyhine belirlediği kusurlu eylemler yanında davalı erkeğin "çocuklara karşı aşağılama ve hakaret, davacı kadını babasıyla görüştürmeme ve boğazını sıkarak şiddet uygulama" eylemlerinin de ispatlandığı anlaşılmakla, usulünce dayanılan bu eylemlerin de erkek aleyhine kusur belirlemesine eklenmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kusur gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine; ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile belirtilen yönlerde İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesi şeklinde yeniden hüküm kurulmasına; kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.