"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1489 E., 2023/1720 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/918 E., 2022/582 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiklerini ve bir çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliğinin davalının kusurlu hareketleri sonucu çekilmez hale geldiğini, davalının sürekli bağırıp etrafı rahatsız edecek derece de tartışmalar çıkardığını, tartışmalarda hakaretler ettiğini, çocuğun bakımı, kahvaltı, yemek vb gibi birlik görevlerini yerine getirmediğini, davacının ailesine kötü davrandığını hatta evden kovduğunu, 2020 yılı Mart ayında da davalının aile bütçesini aşar ev talepleri kabul görmediği için kavga çıkarıp asılsız yere davacının babasından şiddet gördüğü iddiası ile şikayetçi olduğunu, davalının sürekli lüks talepleri olup karşılanamayınca da "sen çulsuzsun, sen ne biçim erkeksin" diyerek davacıyı aşağıladığını, davalını tavırlarına dayanamayan davacının boşanma kararı aldığını ve davalının evde olmadığını düşünerek Sivrihisar'daki ortak haneye bir kısım kişisel eşyalarını almaya gittiğini, komşuda olan davalının eve dönüp kapıyı açmaya çalıştığında davacının olay çıkmaması için kapıyı kilitlediğini, davacının eşyalarını alarak gitmeye çalıştığını ancak davalının kendisini durdurmaya çalıştığını ve çekiştirdiğini ancak başaramayınca bu kez davacıdan şiddet gördüğü iddiası ile asılsız şikayetçi olduğunu, fiili ayrılık döneminde de ortak çocuğu davacı ve ailesine göstermek istemediğini ve ortak çocuğun davalı annenin kendisine kötü muamelede bulunduğuna ilişkin davacı tarafa şikayetlerinin bulunduğunu özet ile belirterek boşanma, velâyet ve davacı lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, iddiaların asılsız olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen bir çok olayın eski tarihli olup affa uğradığını, iddiaların aksine evliliğin davacı-karşı davalı erkeğin kusurlu eylemleri ile temelinden sarsıldığını, davacı-karşı davalı erkek ve ailesinin davalı-karşı davacı kadına karşı hakaret, aşağılama, baskı ve şiddet gösterdiklerini, davacı-karşı davalı erkeğin öfke kontrol problemi bulunduğunu ve ailesinin de evliliğe fazlaca müdahalelerinin bulunduğunu, davacı-karşı davalının sürekli evi terk ve boşanmak ile tehdit ettiği gibi çocuğa karşı da fiziksel şiddetinin de bulunduğunu, iddiaların aksine davalı-karşı davacının ev, eş ve çocuğa karşı tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini, birlik görevlerini yerine getirmeyenin davacı-karşı davalı olduğunu, evin maddî ihtiyaçları ile ilgilenmeyip sana baban baksın dediğini, davacı-karşı davalı erkeğin ailesinin yanında uzun süre kalındığı için evine dönmek isteyen davalı-karşı davacı kadının kayınpederinin şiddetine maruz kaldığını ancak boşanma tehdidi ile karşılaştığından şikayetçi olmadığını, sonrasında davalı-karşı davacı ve ortak çocuğun bayramda ailesinin yanına bırakılıp mahkemede görüşüceğiz dendiğini, bir süre sonra davalı-karşı davacı kadının ortak haneye döndüğünü, davacı-karşı davalı erkeğin ise yokluğunda eve girdiğini ve kapıyı kendisine açmadığını, açtığında ise davalı-karşı davacı kadın gitmesini istemediğini söyleyince saldırarak dövdüğünü, davacı-karşı davalı erkeğin eşine uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddetin yanında sadakat yükümlüğüne de aykırı davrandığını, telefonuna şifre koymak gibi şüpheli hareketleri bulunduğunu ve Malatya'lı bir öğretmenle görüştüğünün öğrenildiğini asıl davanın reddi karşılık davalarının kabulü ile boşanma, velâyet, ortak çocuk lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve devamında iştirak nafakası, davalı-karşı davacı lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile 200.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ziynetlere ilişkin ise; ziynetlerinin karşı yan tarafından ev ve araba alınacağı söylenerek zorla alındığını ancak araba ve arsanın karşı tarafın ailesinin üzerine yapıldığını, ziynetlerin iade de edilmediğini belirterek 105 gram 22 ayar kolye, küpe, bileklikden oluşan altın set, 65 gram 7'li reşat altından dizim bileklik, 26 gram sözde takılan 22 ayar bilezik, 40 gr. 1 davalı tarafından iade edilmiş olmakla 7 gram 22 ayar bilezik, 19 gram düğünde müvekkilin halası tarafından takılan 22 ayar bilezik ve 16 adet cumhuriyet altının davalıdan tahsili ile aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eşlerin evliliğin devamında birbirlerinden bekledikleri olumlu davranışları birbirlerine gösteremedikleri, her iki tarafında evliliğin bu noktaya gelmesinde kusurunun olduğu, taraf ve özellikle taraf ailelerinin hep birbirlerini suçlayıcı tavır ve davranış içerisine girdikleri, devamlılık arz eden sözlü tartışmalar, evliliğin bu hale gelmesine sebebiyet verdiği gibi süreklilik arz eden olaylar dikkate alındığında evliliğin devamında da bir fayda görülmediği, tarafların boşanmada eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK m. 166/1), velâyetin anneye bırakılması ile baba ile kişisel ilişkiye, ortak çocuk için aylık 700,00 TL tedbir nafakası ile karar kesinleştiğinde aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir nafakası ile karar kesinleştiğinde aynı miktar yoksulluk nafakasına, davacı-karşı davalı erkeğin manevî tazminat ve davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin eşit kusurdan kaynaklı reddine, ziynetlere İlişkin talebin kabulü ile, 1 adet 22 ayar 105 gram set takımı (47.670 TL) 7 li reşat altından dizme (22.960 TL) 1 adet 22 ayar 26 gram sözde takılan bilezik (11.804 TL) 1 adet 22 ayar nişanda takılan bilezik 7 gramdan (3.178 TL) 1 adet 22 ayar 19 gram düğünde takılan bilezik (8.626 TL) 15 adet cumhuriyet altını (49.200 TL) nin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 143.438,00 TL' nin 10.000,00 TL'sinin dava açılış tarihinden itibaren kalan 133.438,00 TL'nin ise ıslah tarihi olan 06.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur, kadının davasının kabulü, velâyet ve kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur, ret edilen fer'î talepleri, nafakaların düşük takdiri ve erkeğin davasının kabulü kararlarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda her ne kadar tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de taraflar arasında Malatya’da yaşadıkları dönemde geçen olaylar evliliğin devamı ve birlikte Sivrihisar'a taşınmalarından dolayı af edilmiş olduğundan kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı; tüm dosya kapsamına göre; tarafların son dönemde yaşadıkları olaylar ile baştan bu yana süregeldiği için af kapsamında kalmayan olayların değerlendirilmesi sonucu, davacı-karşı davalı erkeğin "eşe karşı fiziksel şiddet, aşağılama, birlik görevlerini ihmal, ailesinin evliliğe fazlaca müdahalesine sessiz kalmak, kadını boşamak ile tehdit ve kovma"eylemlerinden kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının ise "erkeğin ailesine saygısız davranışlarda bulunmak ve eşe karşı aşağılama" eylemlerinden kusurlu olduğu; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının kusura ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne ve mahkeme kararının gerekçede açıklandığı şekli ile kusur açısından düzeltilmesine, davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile, yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile, belirtilen yönlerden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak kadın yararına 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına 1.500,00TL iştirak nafakasına; kadın yararına 100.000,00 maddî, 90.000,00 manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesi şeklinde yeniden hüküm kurulmasına; davalı-karşı davacının sair, davacı-karşı davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur, kadının ziynet alacağı davasının kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur ve iştirak nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar, tazminatlar ve ziynet alacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 176 ncı, 182 nci ve 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.