"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1423 E., 2023/1336 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/371 E., 2022/452 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evlilik hayatı boyunca tarafların davalı eşin anne, babası ve kardeşlerinin yaşadığı evde yaşadıklarını, kadının davalı eşin kök ailesi ile yaşamak istemediğini, kayın validesi ile sorun yaşadığını, kendisine hakaret ettiği, yaptığı işleri beğenmediğini davalı eş ile paylaştığında ise erkeğin kadına hakaret ettiği bu duruma katlanamayacaksa evi terk etmesini istediğini, misafirlikte erkeğin ve kayın validesinin kadına deli muamelesi yaptıklarını, erkeğin kadını evi terk etmeye zorlandığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tarafların tamamen bağımsız bir evinin bulunduğunu, tarafların yaşadıkları binanın aile apartmanı olduğunu, evlilik öncesinde davacının bu hususta bilgilendirildiğini, tarafların birlikte yaşadığı evin girişi ile erkeğin ailesine ait evin girişleri farklı olduğunu, erkeğin annesinin davacı tarafa hiçbir zaman kötü davranmadığını, davacnın erkeğin ailesine kötü davrandığını, davacının sıkılmış olması nedeniyle erkeğin bir miktar para da vererek kadını babasının evinin bulunduğu Iğdır'a gönderdiğini ancak davacının ortada hiçbir sebep yokken geriye dönmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadının maddî ve manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dinlenen tanık beyanlarından; taraflar ile davalının ailesinin dubleks bir evin alt ve üst katlarında ikamet ettikleri, her ne kadar katlar arasındaki merdivenin kapatıldığı belirtilmiş ise de bu hususta davalı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğu, davalının babası bu merdivenin kapatıldığını söylerken davalının annesinin nadir de olsa kullanıldığını beyan ettiği, davalının annesinin davacının ev düzenine, çocuğun bakımına müdahale bulunduğunun kendi beyanından anlaşıldığı, davalının davacı eş ve ortak çocuğu için bağımsız konut temin etmediği, bu durumun ekonomik şiddete yönelik bir davranış olduğu ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardan olduğu, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğu, davacının, davalının bağımsız konut temin etmemesi nedeniyle evden ayrıldığı, dolayısıyla birlik görevlerinden birlikte yaşama yükümlülüğünün davalının kusurlu davranışıyla ihlal ettiği, olayın akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk aylık 400,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık.400,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 8.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın eşin evlenmeden önce eşin aile apartmanında yaşamayı kabul ettiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu, ortak çocuğun velâyeti, kadın lehine hükmedilen nafaka, maddî ve manevî tazminatın esası ve miktarının hatalı olduğunu beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle kusur tespitini, ortak çocuğun velâyeti, kadın lehine hükmedilen nafaka, maddî ve manevî tazminatın esası ve miktarı yönünden kararın hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe sebebiyet veren kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 336 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.