"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1371 E., 2023/1256 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/443 E., 2023/259 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının evlendiği günden bu yana sürekli şiddet gördüğünü, insan onuruna yakışmayacak hakaretlere maruz kaldığını, erkeğin aşırı derecede kıskanç olduğu ve kadına baskı yaptığını, kadının evden çıkmasına izin vermediği, kadına hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin kadını tehdit ettiği, kadını evden attığı, erekğin ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davalı eşin ruhsal bulanımları dolayısıyla çocukların psikolojisinin bozulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 30.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı sonrasında sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kadının aile birliğinin gerektirdiği özen yükümlülüğüne uymadığını, sabah geç saatlere kadar uyuduğunu, ev hanımı olmasına rağmen kahvaltıyı sorunlu bir şekilde hazırladığını, evinden dışarıya çıktığı vakit erkeğe haber vermediğini ve eve genelde geç saatlerde geldiğini, erkeğin aramalarını cevapsız bıraktaığı, kadının erkeğe hiçbir anlamda saygı ve sevgi duymadığını, iddia edilen olaylardan sonra barışma yaşandığı bu nedenle kadının bu vakıalara dayanamayacağını işbu davada asıl kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, müvekkilinin ruhsal durumunun yerinde olduğunu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının nafaka, maddî ve manevî tazminat talebinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin İlk Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2018 tarihli kararı ile özetle; davacı tanıklarının beyanlarından, davalının davacıya karşı normalin üzerinde kıskanç, takıntılı olduğu ve davacıya hakaret ettiği anlaşıldığı ayrıca davacı tanığı ortak çocuk ...'nın görgüye dayalı beyanından davalının davacıya şiddet uyguladığı anlaşılmakla davalının davacıya duygusal ve fiziksel şiddet uyguladığı dosya kapsamında sabit görüldüğünden boşanmaya neden olan olaylarda davalı kusurlu görüldüğü, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ..., ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Tubanur için talep edilen iştirak nafakasının çocuğun reşit olması sebebiyle reddine, ortak çocuklar ..., ...'nın her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili kusur belirlemesi, erkek aleyhine hükmedilen nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatların esası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli kararı ile özetle; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı; davalı erkeğe dava dilekçesi 28.12.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, yapılan tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesine göre usulüne uygun olmadığı, tebliğ eden kişi davalı erkeğin konutundan geçici olarak ayrılığını kimden sorduğu tespit ettiği hususu tebligat mazbatasına yazılmadığı, dolayısıyla yapılan tebligatın geçersiz olduğu, tebligatta cevap verme süresi aksi belirleme olmadığı takdirde davalı erkeğin öğrendiği tarih olduğu, davalı erkek 25.08.2017 havale tarihli dilekçesi ile beyanda bulunduğu, dilekçeler teati aşaması tamamlanmadığı, davalı erkeğin delilleri ve tanıkları değerlendirilmediği, delilleri toplanıp tanıkları dinlendikten sonra karar vermek gerektiği, bu durumda mahkemece yapılacak işin; dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliği ve devamındaki usuli işlemleri gerçekleştirmek olduğu, bu nedenlerle davalı erkeğin istinaf istemlerinin sair yönler incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca usulden kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesince gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dinlenmesine yasal engel bulunmayan davacı tanıkları beyanlarında; davalının saplantı derecesinde kıskanç olduğunu, davalının davacının sosyal yaşantısını kısıtladığını, davalının davacıya hakaret ettiğini, davalının davacıyı ve ortak çocukları darp ettiği hususlarını belirttikleri, dinlenmesine yasal engel bulunmayan davalı tanıklarının beyanlarından; davacının davalı ve çocuklara kahvaltı hazırlamayarak birlik görevlerini aksattığı anlaşıldığı, evlilik birliğinin sona ermesinin tarafların kusurlu hareketlerinden kaynaklandığının anlaşılması karşısında; evlilik birliğinin temelden sarsıldığı ve evlilik birlikteliğinin devamında tarafların, ortak çocukların ve toplumun yararı kalmadığı anlaşıldığından anılan madde yönünden sunulan deliller doğrultusunda davacının az, davalının ağır kusurlu kabul edildiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, yargılama devam ederken ortak çocukların reşit olması nedeniyle; bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek gerektiği, ortak çocuklar lehine reşit oldukları tarihe kadar taleple bağlı kalınarak uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyet hususunda dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... için talep edilen iştirak nafakası talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ortak çocuk ... için reşit olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasını, ortak çocuk ... için reşit olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka, maddî ve manevî tazminatın esası ve miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafaka, maddî ve manevî tazminatın esası ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe sebebiyet veren kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı, usuli kazanılmış hakka riayet edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2018 tarih, 2016/1001 E. ve 2018/618 K. sayılı kararında kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. Hükme karşı sadece davalı erkek tarafından istinafa başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı sonrası yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2018 tarih, 2016/1001 E. ve 2018/618 K. sayılı kararına karşı sadece erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden erkek lehine usulî kazanılmış hak oluşmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı sonrası kurulan hükümde, erkek lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmaksızın maddî ve manevî tazminat miktarının artırılarak 25.000,00TL maddî tazminata ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden davalı erkek yararına BOZULMASINA,
3.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.