Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10048 E. 2024/1223 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kesinleşmiş boşanma kararı ve tazminat miktarına ilişkin itirazların incelenip incelenemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararı ile kesinleşen hususların ve karşı taraf lehine hak doğuran hususların yeniden incelenemeyeceği, bozma dışındaki hususlara ilişkin temyiz itirazlarının da incelenemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği tazminat miktarını belirleyen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/151 E., 2023/369 K.

DAVA TARİHİ : 17.06.2019-12.07.2019

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi'nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı - davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava dilekçesi ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkek tarafından daha önce boşanma davası açıldığını, davanın reddedildiğini, ret kararının kesinleşmesinden itibaren tarafların 10 yılı ... süredir ayrı yaşadıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin sadakatsiz olduğunu, başka kadınla birlikteliğinden çocuğu olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, karşı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin 02.11.2021 tarih ve 2019/347 Esas, 2021/690 Karar sayılı kararı ile davacı-davacı erkek tarafından daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasının 18.01.2016 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeden sonra tarafların bir araya gelmediği, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin son fıkrasında belirtilen koşulların oluştuğu; davacı- davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının yargılamasının devam ettiği sırada başka bir kadınla gayri resmi evlilik yaptığı ve bu evliliği halen devam ettirdiği, gayri-resmi evliliğinden bir çocuğunun olduğu, davalı- davacı erkeğin nüfus kaydının incelenmesinde Aycan Dila isimli bir çocuğu tanıdığı, bu çocuğun annesinin Benan olduğu, boşanma davasının açılmasıyla eşler arasındaki sadakat yükümlülüğü devam edeceği, ... erkeğin bu yükümlülüğe aykırı hareket ettiği tanık anlatımları ve nüfus kayıtlarından sabit olduğu, tanık anlatımlarından davalı- davacı kadının taraflar ayrıldıktan sonra geri dönmek istemediği belirtilmiş ise de ilk boşanma davasını ... erkeğin açtığı, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, erkeğin evlilik birliğinin yeniden kurulmasında herhangi bir çabasının olmadığı, bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve son fıkrasına göre davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın nafaka ve tazminat miktarları, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.05.2022 tarih ve 2022/1579 Esas, 2022/1944 Karar sayılı kararı ile dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı – davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden; davalı – davacı kadın vekili ise tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 27.12.2022 tarih ve 2022/7672 Esas, 2022/10941 Karar sayılı kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı -davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmediği; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkının ihlali, hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına daha uygun miktarda tazminata hükmedilmesinin gerektiği gerekçesi ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kesinleşmiş yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olup olmadığı ile tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

... erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.