Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10047 E. 2024/1574 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlar ile bozmaya uyularak karşı taraf lehine oluşan hakların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1389 E., 2023/1780 K.

DAVA TARİHİ : 02.02.2021

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle davasının kabulüne olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davalının 2016 yılından bu yana İnterpol Daire Başkanı olarak üstün bir özveri içerisinde çalıştığını, ailesine ve çocuklarına karşı maddî ve manevî tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini, davacı kadının aşırı kıskanç yapılı biri olup aile içerisinde yapılan basit şakalaşmaları dahi kafasında kurgulayarak gerçek sandığını, M.A. isimli kadının davalının hemşehrisi olup aralarında arkadaşlık ilişkisi dışında hiçbir ilişki bulunmadığını, davacının normal seviyedeki bir arkadaşlığı dahi kaldıramadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin M.A. isimli kişiyle zina yaptığı iddia edilmiş ise de tanıkların beyanlarının görgüye dayalı olmayan soyut beyanlar olması sebebiyle zinanın ispatlanamadığı, davalı erkeğin eylemlerinin sadakat yükümlülüğüne aykırı ve güven sarsıcı davranış olduğunun sabit olduğu ve evliliğin davalı erkeğin tam kusuruyla çekilmez hale geldiğini, dosyaya sunulan ses kayıtlarının ve mesaj içeriklerinin hukuka aykırı olmalarından dolayı karara esas alınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2022 tarih 2022/1168 Esas, 2022/2528 Karar sayılı ilamı ile; tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle gerekçenin düzeltilmesine, davacının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince zinaya dayalı boşanmalarına, davacının öncelikli talebi kabul edildiğinden terditli evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın lehine boşanma kararının kesinleşmesinden başlayarak aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasına boşanma kararının kesinleşmesinden 1 yıl sonra başlamak kaydıyla yıllık TÜFE artışına göre kendiliğinden artış uygulanmasına, davacı kadının maddî tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 125.000,00 TL maddî tazminatın kararın kesinleşmesinden başlayacak yasal faizi ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre 100.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden başlayacak yasal faizi ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 04.07.2023 tarih, 2023/2249 Esas, 2023/3620 karar sayılı ilamıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı az olduğu gerekçesi ile kararının maddî ve manevî tazminat yönlerinden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına ilişkin karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; Bozma ilamı dışında kalan hususlar kesinleştiğinden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 200.000,00 TL maddî, 175.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin yerinde olmadığı, zinanın ispatlanmadığı, tazminat miktarlarının da fahiş olduğu gerekçesi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı ve 174 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.