"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1359 E., 2023/1387 K.
KARAR : Bozma sonrası başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, Mahkemece velâyet sahibi olmayan baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlendiğini, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2019/3378 Esas ve 2019/6748 Karar sayılı kararı ile tarafların aynı ilde ikamet ettikleri dikkate alınarak yatılı olarak kişisel ilişkinin kurulduğunu, davalının çocuğunu görmeye gelmediğini, bir senelik süre zarfında çocuğu sadece iki defa yatılı olarak aldığını, kış aylarına denk geldiği bu sürede çocuğu sobası dahi yanmayan, kime ait olduğu belli olmayan bir eve götürdüğünü, davalı tarafın sabit bir ikametgahının olmaması nedeniyle ortak çocuğu götürebileceği belli adresinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davalıya yatılı olarak tesis edilmiş olan kişisel ilişkinin 1-31 Temmuz 2020 tarihleri arasında kısıtlanarak günlük kişisel ilişkiye dönüştürülmesini, pandemi süreci, davalının belirli bir adresinin bulunmaması ve çocuğun nafakalarını düzenli olarak ödememesi nedeniyle kişisel ilişkinin günlük olarak kurulması suretiyle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekiline dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
2.Davalı vekilinin 01.01.2020 havale tarihli dilekçesinde, mahkemece verilen 30.06.2020 tarihli ara karardan mahkemenin dönmesini ve Temmuz ayı boyunca yatılı olarak kişisel kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; babanın çocukla kurulan kişisel ilişki düzenlemesindeki görüşmelerini, hafta sonu ve şubat tatilindeki görüşmelerinde Erzincan'da bulunan baba evine, yaz tatilindeki görüşmelerinde ise İstanbul'daki evine götürdüğü, babanın her yaz çocuğu ile görüşmediği, yatılı ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek şekilde çocuğun babasının evinde kalmadığı, yazın bir aylık zaman diliminde bu ortamda kalmasının çocuğu olumsuz etkilemediği, annenin duruşmadaki anlatımlarından babanın çocukla görüşme zamanlarını düzgün kullanmadığından davalıya ders vermek amaçlı bu davanın açıldığı, çocuğun da bu yönde etki altında bırakıldığı izlenimi edinildiğinden; babanın zaten gerektiği kadar kullanmadığı bu hakkını bir de mahkeme kararı ile kısıtlamanın baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yetersiz düzenlenmesi sonucunu doğuracağı ve çocuğun kişisel gelişiminin bu bağlamda olumsuz etkileneceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının yaşamış olduğu İstanbul ilinde yaşam koşulları göz önüne alındığında ortak çocuğun baba ile yatılı kalmasının uygun olmayacağını bunun Mahkemece alınan sosyal inceleme raporu ile de sabit olduğunu, Mahkemece hüküm kurulurken müvekkili tarafından davalıya ders verme amacı ile işbu davanın açıldığı kanaatine varıldığını, oysa işbu davayı açma nedenlerinin ortak çocuğun yaşamına dair uygun koşullar sağlanması olduğunu ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı olarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı babanın yatılı olarak tesis edilen kişisel ilişki döneminde ortak çocuğu ile vakit geçirmesine imkan verecek nitelikte ev imkanı sağlamadığı, dükkanında veya başkalarına ait evlerde yatılı kalma imkanı sağladığı, gündüzleri kasada bulundurduğu anlaşıldığından idrak çağındaki çocuğun görüşüne önem verilerek ve görüşünün aksine karar verilmesini gerektirir üstün yararı bulunmadığından ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanması gerektiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın kabulü ile "velâyeti davacı annede bulunan ortak çocuğun eğitim durumu ile seyahat kolaylığı göz önünde bulundurularak; her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri saat 09.00'den akşam saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, resmi milli bayramlarda saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, yarıyıl tatillerinin 7 inci ilâ 13 üncü günleri sabah saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, her yılın Temmuz ayının 1 inci ilâ 15 inci günü saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, ortak çocuk 16.07.2013 doğumlu ... ... ile davalı baba arasında yatılı olmamak üzere kişisel ilişki tesisine" şeklinde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı baba vekili yatılı olarak düzenleme yapılmasının önem arz ettiğini beyan ederek çocuğun menfaatine uygun olarak düzenleme yapılması için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Dairemiz 28.03.2023 tarihli ilamı ile kişisel ilişki düzenlemesinde esas olanın çocuğun üstün yararı olduğuna ve uygun kişisel ilişki süresinin, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun kişisel gelişimine de hizmet edeceğine, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler oluşur ise kişisel ilişki kurma hakkının reddedilebileceğine veya kendilerinden alınabileceğine değinerek, somut olayda; 16.07.2013 doğumlu ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması şartlarının oluşmadığını, kısıtlamanın çocuğun üstün yararına olduğu olgusunun da oluşmadığını, çocuğun görüşünün üstün yararına aykırı olmamak kaydıyla dikkate alınabileceğini, bu itibarla davanın kabulü şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı anne vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilerek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı baba vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek istinaf incelemesi neticesinde davanın reddine dair karar verildiğini ancak ret kararına rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma sonrasında davacı annenin davasının reddi ile birlikte erkek lehine vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği ve Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ıncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davacı anne vekilinin tüm temyiz itirazları yersizdir.
2.Davalı baba vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Kadın tarafından açılan davanın yapılan yargılaması sonrasında İlk Derece Mahkemesince dava reddedilerek erkek lehine vekâlet ücreti verilmiştir. Davacı kadın tarafından yapılan istinaf itirazı sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamada hükmün tümüyle kaldırılmasına, davanın kabulüne ve kadın lehine vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle Dairemiz 28.03.2023 tarihli kararı ile davanın reddi gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılamada bozma ilamına uyulmakla davanın reddine yönelik hükümde davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı baba yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı baba lehine vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı anne vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...