"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/573 E., 2023/1318 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/267 E., 2021/14 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkek sebebiyle istifa ettiğini, erkeğin hor gördüğünü, ilgisiz olduğunu, aşağıladığını, hakaret ettiğini, cinsel birliktelik kurmadığını, yalan söylediğini, ... adında yanında çalışan kadınla aldattığını, ... adlı kadına işyeri açtığını, ev tuttuğunu, kadını borçlandırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 5.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının işlerinin kötü gitmesi sebebi ile psikolojik buhrana girdiğini, erkeği aşağıladığını, hakaret ettiğini, evden çıkmak istemediğini, kıskanç olduğunu, evdeki eşyaları ve arabayı izinsiz aldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun`un 162 nci maddesi uyarınca boşanmalarına, aksi kanaat olursa 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 5.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacının ... Emlak ta çalışan ... isimli bir bayanla ilişki yaşamaya başladığı, davacı karşı davalı kadının bu ilişkiyi ilk öğrendiğinde evliliğine bir şans vermek ve davalı karşı davacı erkeğin bu kadınla ilişkisini bitirdiğini düşünerek eşini affettiği ve evliliğini devam ettirdiği, davalı karşı davacı erkeğin ise ... isimli kadınla ilişkisini bitirmeyerek ilişkiye devam ettiği, davalı karşı davacı erkeğin ... isimli bu kadınla kendine ayrı bir ev tuttuğu, bu eve el ele girerken ve yine ... isimli kadının hamile kaldığını görenler davacı karşı davalı tanıklarının bulunduğu, davalı karşı davacı erkeğin ... isimli kadınla eşini aldatma eyleminin temadi eder bir şekilde devam ettiği, bir gün davacı karşı davalı kadının davalı karşı davacıyı aradığı davalı karşı davacının yemekte olduğunu söylediği, davacı karşı davalı kadının ise aldatıldığını düşündüğünden buna inanmadığı, tarafların davalı karşı davacının annesinin evinde buluştukları ve aldatıldığını düşünen davacı karşı davalı kadının davalı karşı davacı erkeğe "Şerefsizsin, yalancısın'' şeklinde hakarette bulunduğu, davalı karşı davacı erkeğin ise kendisini aldattığını söyleyen davacı karşı davalı kadına ''Evet bir kadeh rakı içmeyi sana tercih ettim" şeklinde söylemde bulunduğu, bu olaydan sonra davalı karşı davacı erkeğin evi terk ettiği ve müşterek konuta geri dönmediği, davacı karşı davalı kadının da aldatıldığını tekrardan öğrenmesi üzerine ortak haneyi boşalttığı anlaşılmakla; davacı karşı davalı kadının maddî sıkıntılar yaşamasına neden olan, ... isimli bayanla kendisine ayrı ev açarak davacı karşı davalı kadına karşı sadakat yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve müşterek konutu terk ettiği anlaşılan davalı karşı davacı hareketleri karşısında aldatma eyleminin temadi eder bir şekilde gerçekleştiği, davacı karşı davalı kadının aldatıldığından bahisle davalı karşı davacı erkeğe hitaben sarf etmiş olduğu ''Şerefsizsin, yalancısın'' söylemlerinin ise aldatma eylemine tepki mahiyetinde olduğu, davacı karşı davalı kadına kusur olarak atfedilmeyeceği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu`nun 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, karşı davanın reddine, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarından, davacı karşı davalının boşandıktan sonra yoksulluğa düşeceği de gerekçesi ile davacı karşı davalı yararına mahkemenin 24.04.2018 tarihli ara kararı ile hükmolunan aylık 2.500,00 TL'lik tedbir nafakasının karar tarihi olan 07.01.2021 tarihi itibariyle aylık 1.750,00 TL'ye indirilmesine ve aylık 1.750,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakanın yoksulluk nafakasına çevrilerek aynen devamına, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı karşı davacı erkek vekili; kadının zinaya dayalı davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla, tazminatlar ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı kadının dava dilekçesinin konu ve açıklamalar bölümünde davalı karşı davacı erkek için öne sürülen kusurlu davranışların niteliğine göre boşanma talebinin hukuki sebeplerinin açıkça gösterilmemiş olmasına rağmen uyuşmazlık konularının belirlendiği, bağlayıcı nitelikte bulunan ön inceleme duruşmasında yapılan tespitte asıl davada 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddeleri uyarınca terditli olmayan şekilde boşanma talep edilmesine rağmen, kadının genel sebebe dayalı boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması isabetli görülmemiş ise de, bu yönde açıkça istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle yanılgıya değinilmekle yetinildiği, taraflarca süresinde sunulan dilekçelerde dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalardan mahkemece hüküm tesisine alınarak erkeğe yüklenen kusurların somut, tutarlı ve görgüye dayalı tanık anlatımları ile dosya kapsamında sunulan tüm delillerle kanıtlanmış olmakla yerinde ve isabetli olduğu, davacı karşı davalı kadının dava dilekçesindeki açıklamalarına göre netice olarak "maruz kaldığı vergi borçları, iflasa sürüklenmesi, yıllar boyu çalışmaması nedeniyle 500.000,00 TL maddî tazminat talep ettiği" görüldüğü, mahkemece kadının maddî tazminat talebinin dayanağının ön inceleme duruşmasında açıklattırılarak somutlaştırılmadığı, talebin öne sürülüş biçimine göre de, boşanma davasının fer'i niteliğinde 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında ön görülen evlilikten mevcut ve beklenen maddî menfaatlerin boşanma nedeniyle ihlali niteliğinde tazminata ilişkin olmadığı hususu değerlendirilmeksizin hüküm kurulduğu, bu nedenlerle, kadının maddî tazminat talebinin dayanağının usulüne uygun şekilde açıklattırılması, boşanmanın fer'i niteliğinde bulunmayan maddî tazminata dayalı olması halinde ise nispi harca tabi talep hakkında istemde bulunan tarafa yapılacak açıklamaya göre ayrı ayrı değer gösterilmesi, delillerin sunulması ve peşin nispi harçların tamamlanması yönünde imkan tanınmadan görev hususu da dikkate alınmadan hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası miktarının düşük, tedbir nafakasının düşürülmesinin ise isabetli görülmediği gerekçeleri ile davacı karşı davalı kadının lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarlarına ilişkin istinaf taleplerinin esastan kabulüne, kararın bu yöndeki hükümlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, davacı karşı davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasının davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalı kadına ödenmesine, davacı karşı davalı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasının davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalı kadına ödenmesine, davacı karşı davalı kadın yararına boşanmanın fer'i niteliğinde 80.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, davalı karşı davacı erkeğin kadın lehine hükmedilen maddî tazminata ilişkin istinaf talebinin kabulüne, bu yöndeki hükmün kaldırılmasına, gerekçede açıklanan eksiklikler tamamlanarak kadının maddî tazminat talebi yönünden yeniden hüküm tesisi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların yerinde görülmeyen diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili; kadının zinaya dayalı davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı karşı davalı kadın tarafından açılan zinaya dayalı boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin açtığı boşanma davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, kusur durumu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.