"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/497 E., 2023/2000 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 3. Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi
SAYISI : 2014/229 E., 2020/388 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, ortak çocuklarının bulunmadığını, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı davaya cevap vermemiş, birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 17.09.2009 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, boşanmalarına, müvekkili yararına 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı-birleşen davalının davalı-birleşen davacıyı aldattığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve evlilik birliğinin sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davalı-birleşen davacıya, davacının çocuğuna kötü davrandığı sık sık ailesinin yanına gittiği, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiaları bulunsa da bu durumun ispat edilemediği ve davalı-birleşen davacının evlilik birliğinin sarsılmasında kusursuz olduğu gerekçesiyle karşılıklı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine; yine kadın lehine 10.04.2018 tarihli ara karar ile takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının 1.750,00 TL arttırılıp aylık toplam 2.000,00 TL olarak karar kesinleşmesine kadar tedbir, karar kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; nafaka ve tazminatın az olduğunu, davalının ödeyeceği toplam tazminat miktarının davacının 1 aylık gelirine denk geldiğini, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden talepleri gibi karar verilmesini istedikleri yönünde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; birleşen davada davacı kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarının çok olduğunu, tedbir nafakasının 250,00 TL olarak devam etmesini istediklerini, tedbir nafakasının 2.000,00 TL'ye çıkartılmasının ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesinin haksız olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeni ile kadının zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru ise de, miktarlarının az olduğu, gerekçesiyle, kadın yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, kadın yararına 1.000.000,00 TL maddî tazminat ile 500.000,00 TL manevî tazminat takdirine, fazlaya ilişkin manevî tazminat talebinin reddine, yeniden hüküm kurulmayan kısımların aynen muhafaza edilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.