"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2754 E., 2022/2415 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ :... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/785 E., 2022/244 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kadına şiddet uyguladığını, küfür, hakaret ve tehdit ettiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası,ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine ve çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminatın da davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların evlilik birliği kurulduğu sırada eşya ve altınların müvekkiline çeyiz olarak alındığını ve bağışlandığını, bu eşyaların evlilik birliği kurulurken davalılar ... ve ...'a teslim edildiğini, müvekkilinin ortak haneden ayrılırken altın ve ev eşyalarını getirmediğini, çeyiz eşya senedi ile müvekkiline verilen eşya ve altınların bedeli olan 7.750,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadını kitleyip köye gittiğini, davacı kadının polis çağırarak evden ayrıldığını, davalı erkeğin polislerin yanında ziynetleri istediğini, kadınında ziynetleri erkeğe teslim ettiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'a yöneltilen dava yönünden görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı kadının yakınlarının altı ay kesintisiz olarak ortak konutta yaşadıklarını, davacı kadının aşırı harcama yaptığını, davalı erkek işte iken davacı kadının ortak konuttan ayrılarak...'a döndüğünü, davacı kadının ailesinden ayrılmak istemediğini, eşinin işini bırakmasını...'a yaşamak istediğini beyan ettiğini müvekkilinin kabul etmemesi üzerine ortak konuttan ayrıldığını, davacı tarafından çeyiz eşyası olduğu iddia edilen eşyaların tamamı müvekkili tarafından satın aldığını ve bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, eşyaların müşterek konutta kullanılmak üzere satın alındığını davacı kadına bağışlanmadığını, davalı ...'un hukuki sorumluluğunu bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığı, davacı kadının ise aile bütçesini aşar miktarda harcama yaptığı, eşinin rızası olmaksızın akrabalarını müşterek konuta davet ettiği, belirlenen kusurlara göre davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, ziynet ve eşya alacağı davası yönünden; davacı kadının çeyiz senedine dayalı olarak alacak davası açtığı, çeyiz senedinin incelemesinde yazılı olan eşyaların davacı kadına çeyiz olarak verildiği, davalı tarafça çeyiz eşya senedindeki imzalara yönelik itirazda bulunulduğu,... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/173 S. sayılı dosyası üzerinden gerekli incelemenin yapıldığı, senette bulunan imzaların davalılara ait olduğunun tespit edildiği, dava dilekçesinde istenilen alacak kalemlerinin senet ile birebir uyumlu olduğu, davalıların senet gücünde başkaca bir delil sunamadıkları anlaşılmış olmakla davacı kadının davasının ... yönüyle kabulüne ancak her ne kadar senette diğer davalı ...'un da imzası var ise de davalının taraflarla birlikte yaşamadığı ayrıca senette yalnızca isim ve imzasının bulunduğu, hangi sıfatla senete imza attığının belli olmaması karşısında ... yönüyle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar 600,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için dava tarihinden karar tarihine kadar 300,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının altın ve eşya alacağı davasının davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, nafakaların ve tazminatların miktarının yetersiz olduğu, eşya alacağı davasında davalı ... yönünden davanın reddinin ve vekâlet ücretinin hatalı olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı, eşya alacağı davasında davalı ... yönüyle davanın reddi ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin ve kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğu, ziynetlerin davalı erkekte olmadığı, ziynet davasının kabulünün hatalı olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakaları, maddî ve manevî tazminatlar, ziynet eşyası alacağının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yoksulluk nafakasının tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine göre az olduğu gerekçesi ile davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına 1.000,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, iştirak nafakasının ortak çocuğun ihtiyaçlarına göre yetersiz olduğu gerekçesi ile davacı kadının iştirak nafakasının miktarına yönünden istinaf talebinin kabulüne, ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakası takdirine, 23.12.2013 tarihinde davalılar ... ve ...'un imzası bulunan çeyiz eşya senedinin düzenlenilerek davacıya teslim edildiği, davalı ...'un taraflarla birlikte yaşamadığı, senetten kaynaklı sorumluluğunu yerine getirdiği sabit olmakla davalı ... yönüyle davanın reddinin isabetli olduğu, davacı ve davalı ...'in 09.08.2015 tarihinde fiilen ayrıldıkları, davacı kadının bu tarihte eşi tarafından darp edilmesi üzerine ortak haneye gelen polis memurları nezaretinde ziynetlerin davalı ...'e teslim edildiğini ispatlayamadığı, davacı kadının y... deliline de dayanmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin ziynet eşyası davası yönünden istinaf talebinin kabulüne davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz ist...de bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; çocuk ve annenin hükmedilen nafakalar ile geçinmesi ve hayatını idame ettirmesinin mümkün olmadığını, kadının darp edilerek ortak haneden atılması sebebiyle herhangi bir şekilde altın ve eşyaları alma gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, yine maddî ve manevî tazminatın miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tedbir, yoksulluk, iştirak nafakalarının ve tazminatların miktarı, ziynet alacağı davasının reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; müvekkili hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olup, bu kararın mahkumiyet kararı olarak değerlendirilebilmesinin mümkün olmadığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, darp olay tarihi itibariyle davalı müvekkilin iş yerinde olduğunu, davacı kadının kusurlu olmasına rağmen davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata ve yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri ist...e ilişkin davada kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminata hükmedilebilme şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, davacı kadının ziynet alacağı davasının reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.