"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1985 E., 2023/1988 K.
KARAR : Kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/432 E., 2023/477 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, kadının iddialarını kabul etmediğini beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, kadının davasının reddine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabil etmediğinin erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; yeminli beyanda bulunan, taraflarla aynı evde yaşayan ve bu sebeple beyanına üstünlük tanınan ortak çocuk ...'nin beyanından anlaşılacağı üzere davalının platin takılmadan önce rahatsızlık verecek kadar temizlik yaptığı ancak platin takıldıktan sonra temizlik işlerinde davacıdan yardım istediği, yine aynı tanığın beyanından davacı erkeğin ilk önceleri yardımcı olurken sonradan benim görevim değil diyerek yardımcı olmadığı, kalçasına platin takılmadan önce birlik görevleri olarak evin bakım ve temizliğini eksiksiz yapan kadının platin takıldıktan sonra eşinden kendisine ev işlerinde yardımcı olmasını istemesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, aynı şekilde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 185 inci maddesinde belirtildiği üzere "yardımcı olmanın" eşler açısından bir yükümlülük olduğu da göz önüne alınarak davacı erkeğin eşine yardımcı olma yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacı erkeğin sinirli bir yapısının olduğu, davalı kadına bağırarak konuştuğu, hatta komşuların bu sebeple polis bile çağırdığı, davacı erkeğin eskiye dayalı olaylar sebebiyle tartışma çıkardığı bu sebeple ortak hanede sürekli kavga olduğu, hatta ortak çocuk ...'in evdeki kavgalar sebebiyle Ankara'ya eğitim için gitmek istediği, davacının davalı kadına şiddet uyguladığı, ortak çocuk ...'ye şiddet uyguladığı, davalı kadını aşağılar şekilde tanık beyanlarına göre "bir işi beceremiyorsun, bana layık değilsin" şeklinde söz söylediği, yine davalı kadına hakaret ettiği, hatta taraflar Kayseri'ye taşınmadan önce Elazığ'dayken sokak ortasında dahi kadına hakaret ettiği, bu şekilde hakaretin sürekli olduğu, davalının annesine de ağır hakaretler ettiği, davalı kadına sürekli "boşayacağım" şeklinde söz söylediği, davalı kadına sevgisinin ve saygısının bittiğini söyleyerek ortak haneyi terk ettiği, ortak haneyi terk ettikten sonra evin giderlerini ödemediği, ev sahibine evin kira bedelini kadından almasını söylediği ve eşi ile çocuklarından habersiz olarak tayin istediği, daha sonra çocuklarının istemesi üzerine tayinden vazgeçtiği bu şekilde davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davalı kadının ise davacının ailesiyle görüşmesini istemediği, erkeği azarladığı bu şekilde davalı kadının hafif kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, tarafların kusur durumları, sosyal ekonomik durumları, evlilik süreleri ve hakkaniyet ilkeleri göz önüne alınarak her ne kadar kadının kira geliri olsa da davalı kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedildiği, kabul edilen tarafların kusur durumları göz önüne alınarak erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verildiği ortak çocuklar hakkında alınan sosyal inceleme raporu göz önüne alınarak velâyetlerinin anneye verilmesine, tarafların sosyal ekonomik durumları gereğince çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiği gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına ortak çocuk ... yararına aylık 1.200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, davacı karşı davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminat ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nuna (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edildiği, mahkemece taraf tanıklarının dinlendiği, tanık beyanlarına göre kadına ve erkeğe yüklenen kusurların doğru olduğu ancak kadına yüklenen "davacının ailesi ile görüşmesini istemediği" vakıasına dava ve cevaba cevap dilekçesinde dayanılmadığı dolayısıyla bu kusurun kadının kusurlarından çıkarılması gerektiği, ancak bu kusur kadının kusurlarından çıkartılmasına rağmen yine erkek ağır, kadın hafif kusurlu olduğu, erkeğin ve kadının mahkemece tespit edilen diğer kusurlarının doğru olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının miktarlarının az olduğu ayrıca kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin tüm istinaf başvuru talebi ile davalı-karşı davacı kadının, erkeğin kabul edilen davasına yönelik istinaf başvuru taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalı-karşı davacı kadının; kusur tespiti, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı ile tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvuru talebinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile; Kayseri 5. Aile Mahkemesinin 2022/432 Esas ve 2023/477 Karar sayılı ilamının kusur gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde kadının kusurlarından çıkarılmasına, diğer kusurların aynen kalmasına, değişen kusura göre "yine erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu" olduklarının tespitine, ayrıca mahkeme ilamının 6, 7, 8, 9, 10 nolu bentlerinin hükümden çıkarılmasına, ortak çocuk ... lehine mahkemenin 26.10.2022 tarihli celse 12 ara kararı ile hükmedilen 700,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 1.200,00 TL'ye çıkartılarak 1.200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamını, ortak çocuk ... lehine 26.10.2022 tarihli celse 12 ara kararı ile hükmedilen 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 1.000,00 TL'ye çıkartılarak 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davalı-karşı davacı kadın lehine 26.10.2022 Tarihli celse 12 ara kararı ile hükmedilen 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 1.500,00 TL' ye çıkartılarak 1.500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının yararına 4721 sayılı Kanun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya itirazlarının olmadığını beyan ederek kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminat, nafaka ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.