"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2042 E., 2023/2133 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/389 E., 2023/644 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı -davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı -davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle erkeğin iddialarını kabul etmediğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu iddia ederek erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini iddia ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin elinde cep telefonuyla sürekli vakit geçirdiği, çocuklarıyla ilgilenmediği, eşini kıskandığı, üzerine kapıyı kilitleyip çıktığı, araç camlarını filmlerle kaplattığı, kadının dışarı çıkamadığı, özgürlüğü kısıtlar nitelikte kocanın kıskanç olduğu, kocanın kadına hakaret ettiği, evliliğin başından beri huzursuz olduğu, bir kaç kez boşanma aşamasına geldikleri, erkeğin eş ve çocuklarıyla ilgilenmediği, kocanın en ufak şeyde yalana başvurduğu, erkeğin tırnaklarının arası simsiyah olduğu, ayaklarının koktuğu, kişisel bakımını yerine getirmediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için istenilen tedbir nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafakası talebinin reddi, iştirak nafakasının miktarı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, birleşen davanın reddi, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddi ve manevi tazminatların yüksek oluşuna yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin İlk Derece Mahkemesi tarafından tespit edilen kusurları gerçekleştiği, her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince erkek tam kusurlu, kadın kusursuz olarak tespit edilmiş ise de, toplanan deliller ve dinlenen erkek tanıklarının beyanlarıyla kadının "erkeğin ailesini istemediği ve soğuk davrandığı" vakıasının sabit olduğu; kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu, tarafların kusur durumları (erkeğin ağır, kadının az kusurlu olması) gözetildiğinde, asıl davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, ancak boşanmaya sebep olan olaylarda kadının az da olsa kusurunun bulunması nedeniyle birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu, kadının sigortalı olarak çalıştığı ve asgari ücret düzeyinde gelirinin olduğu, erkeğin ise 2021/11 döneminden beri sigortalı çalışmasının bulunmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle erkek vekilinin kusur belirlemesine, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve reddedilen birleşen davasına yönelik istinaf başvurusu ile kadın vekilinin reddedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, ilgili hükümlerinin kaldırılarak hükümden çıkarılmasına, kadının tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile; asıl dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek tarafından açılan birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılması, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kararın kaldırılmasına rağmen kadın lehine yeni tarife üzerinden vekalet ücreti hükmedilmediği yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar, tedbir nafakasının esası ve miktarlarının yüksek olduğunu, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşılıklı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına tedbir nafakası ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.