"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2115 E., 2023/2130 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/217 E., 2023/356 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini kadının erkeği aldattığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediğini erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin önceki yaşanan problemlerle nedeniyle davalının ailelerden uzak yaşamak istemesi üzerine Gazipaşa'ya taşındıkları ve taşınmalarının ardından bir süre tartışmalarının ve huzursuzluklarının son bulduğu yönündeki iddiası, kadının cevap ve karşı dava dilekçesi ile önce erkeğin kendi ailesi ile olan bağlarını koparmak ve ailesinden uzaklaştırmak amacıyla Gazipaşa'ya taşınmak istediğini ileri sürmesinin ardından aynı dilekçe ile çelişkili şekilde davacı erkeğin ailesi ile olan problemler ve kayınvalidesinin evine dönmek istemediğinden Gazipaşa'ya taşındıkları şeklindeki beyanları ile dinlenen tanık anlatımları bir arada değerlendirildiğinde tarafların her ne kadar öncesinde birden fazla kez fiili ayrılık yaşadığı tespit edilmiş ise de 2019 yılında yeniden birbirlerini affederek barıştıkları ve karşılıklı arzu ve rıza doğrultusunda Gazipaşa ilçesine taşınarak müşterek hayata devam ettikleri anlaşıldığından ve affedilen olaylar boşanma sebebi olarak değerlendirilemeyeceğinden tarafların iddia ve savunmalarından karşılıklı olarak önceki olaylara dayalı ileri sürmüş olduğu vakalar işbu kararda değerlendirmeye alınmadığı, dosya kapsamında dinlenen ve davalı kadının ilişkiyi yanlarında ikrar ettiğine yönelik tanık anlatımları, gsm operatör cevabında kadının hayatın olağan akışına aykırı şekilde sık ve geç saatlerde konuşma ve mesajlaşmalarının bulunması ve Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/534 Soruşturma sayılı dosyasında dava dışı M. İ.'nin şüpheli olarak alınan 21.02.2022 tarihli ifadesinde ilişkiyi doğrulaması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin kuzeni ve aynı zamanda patronu olan Mehmet İnli ile sadakatsizlik boyutuna varan güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu sabit görüldüğü, davalı- davacı kadın tarafından tarafların Gazipaşa ilçesi'ne taşınmalarının ardından davacı erkeğe somut kusur izafe edilmediği gibi ileri sürülen iddiaların da ispatlanamadığı kanaatine varıldığı, ayrıca her ne kadar bir kısım davalı-davacı tanık beyanlarından taraflar arasında en son yaşanan 17.02.2022 tarihli olayda davacı erkek tarafından davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı belirtilmiş ise de söz konusu iddiaya davalı-davacı kadın tarafından usulüne uygun olarak boşanma sebebi olarak dayanılmadığından işbu kararda değerlendirmeye alınmadığı, netice olarak taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı kadının sadakatsiz davranışta bulunmak suretiyle tam kusurlu olduğu, davacı-davalı erkeğin ise kusursuz olduğu, tam kusurlu eşin boşanma davası açma hakkı bulunmadığından davalı-davacı kadının boşanma davasının reddine karar vermek gerektiği boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu değerlendirildiğinden yasal şartları oluşmayan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği gerekçesi ile; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası, velâyet, çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile tazminat talepleri, kabul edilen asıl boşanma davası, reddedilen karşı boşanma davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davacı-davalı erkek yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince maddî tazminat takdir edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, ancak takdir edilen tazminat miktarı az olduğu, ayrıca erkek lehine manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, ancak davacı-davalı erkeğin tazminatlara yasal faiz uygulanmasına yönelik talebi bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince bu hususun gözden kaçırıldığı gerekçesi ile davalı-davacı kadının tüm istinaf başvuruları ile davacı-davalı erkeğin aleyhine hükmedilen tedbir nafakası, velâyet, çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-davalı erkeğin lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurularının kabulü ile Niğde 1. Aile Mahkemesinin 2022/217 Esas 2023/356 Karar sayılı ilamının hüküm kısmında bulunan A-1- asıl davanın kabulü ile başlığı altında ki 2 numaralı bendin kaldırılmasına, davacı-davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince 30.000,00 TL maddî, 4721 sayılı Kanun 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacı kadından alınarak, davacı-davalı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmayı, velâyeti ve iştirak nafakasını kabul ettiklerini ve temyiz konusu yapmadıklarını, kusur belirlemesi, kadın aleyhine hükmedilen tazminatlar, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın lehine bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Gülbahar'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.