"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1948 E., 2023/2009 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/979 E., 2023/611 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu hareketleri ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini, kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı karşı davacı erkeğin eşi ile zorla cinsel ilişkiye girmek istediği, davacı karşı davalı intihara teşebbüs ettiğinde umursamadığı, hastaneye gitmediği ve bu süreçte ilgilenmediği, sürekli sigara parası istediği, kadın bir yere gitmek istediğinde benzin parasını bahane ederek götürmek istemediği, onun başkasıyla kaçtığı yönünde söylentiler çıkardığı, kızlarını evden kovduğu, eşinin rızasını almadan anne ve babasını müşterek konuta getirerek orada yaşamalarını istediği, davacı karşı davalı kadının ise eşini küçük gördüğü, onu sevmediğini, istemediğini, ondan soğuduğunu dile getirdiği, ona "kokuyorsun" dediği, ona ortak çocukları kast ederek " bıktım artık döllerinden, oğlun ...'ı da al ailenin yanına git " dediği, annesin rahatsızlık geçirdiği süreçte "ben senin annene bakmak zorunda değilim " dediği bu şekilde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin sona ermesinde davacı karşı davalının az kusurlu olduğu, davalı karşı davacının ise ağır kusurlu olduğu, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kabule göre evliliğin sona ermesinde davalı karşı davacı ağır kusurlu ise de davacı karşı davalının çalıştığı ve boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği, ayrılık sürecinde ortak çocuklardan ... baba yanında, diğer çocukların anne yanında kalması, sosyal inceleme raporundaki tespitler nazara alınarak ...'ın velâyeti babaya, diğer çocukların velâyeti anneye verildiği, velâyet hakkı kendisinde olmayan eşin çocukların infak ve iaşesine katkıda bulunması gerektiğinden çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile; asıl davanın ve karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... ve ...' un velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ... ve ...' un her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacının şartları oluşmayan tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuk ... için hükmedilen nafaka miktarı, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi, çocuklar ... ve ... lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kadının nafaka taleplerinin reddedilmesinin isabetsiz olduğu, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının tarafların sosyo-ekonomik durumlarına ve ihtiyaçlarına daha uygun olduğu belirlendiği, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakasına dönüştürülerek erkekten alınarak kadına ödenmesine hükmedildiği, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamında maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi doğru ise de belirlenen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunun anlaşıldığı, davacı-karşı davalı kadın vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, davanın açıldığı tarihten itibaren kadının ayrı yaşama hakkı bulunduğundan 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakasına dönüştürülerek devamına, davacı-karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi gereğince 50.000 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek temyiz isteminde isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakanın esası ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ıncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.