"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1379 E., 2023/1362 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara Batı 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/316 E., 2022/394 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 06.02.2011 tarihinde evlendiklerini, 2013 doğumlu Kayra isimli ortak çocuklarının olduğunu, davalının baskısı ile müvekkiline takılan altınların bir kısmını borç adı altında kendisinden aldığını, geri iade etmediğini, müvekkilinin altınlarıyla alınan arabayı sattığını, müvekkiline karşı sürekli ağır hakaretlerde bulunduğunu ve şiddet uyguladığını, sürekli borç yaptığını, evinin eşyalarını müvekkilinden izinsiz ve habersiz alarak sattığını, sürekli eve hacizler geldiğini, şiddet uyguladığını, mahkemeden ceza aldığını, kumar oynayıp borçlandığını, müvekkili ve ailesini tehdit ettiğini, alacaklıların davalıyı darp ve tehdit ettiğini, müvekkili ve çocuklarına destek olmadığını, sürekli işten çıkarıldığını, iş verenine karşı suç işlediğini, çocuk için takılan altınları alarak ve kredi çekerek annesine araba aldığını, bu arabanın kredilerini de kendilerinin ödediğini, ihtiyaçlarla ve ortak çocuğun dersleri ile ilgilenmediğini, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk ve müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata yasal faizi ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, akrabalarının yanında darp ettiği, tokat attığı, sık sık küfür ve hakaret ettiği, duygusal şiddet uyguladığı, kumar bahis bağımlılığı nedeniyle aile ekonomisini sarsacak tutarlarda borçlar yaptığı, davalının hakkında birçok icra takip dosyasının bulunduğu, evdeki bir takım eşyalara haciz işlemi uygulandığı, kalan eşyaların da davacı kadından habersiz davalı tarafça satıldığı, davalının borçları nedeniyle alacaklıların kadını ve ailesini rahatsız ve tehdit ettiği, erkeğin ekonomik şiddet uyguladığı, iş hayatında güveni kötüye kullandığı için ceza aldığı, davacı kadının akrabalarını da dolandırmaya çalıştığı, davacının yakınlarının aracılığı ile iş bulduğu, bulunan işlerde de yasaya ve ahlaka aykırı davranışlar sergilediği, kadını rencide ettiği, kadın, çocuk ve eviyle ilgilenmediği, sorumsuz davrandığı, ortak çocuğun bakım görevini yerine getirmeyip ihtiyaçlarının davacının ailesi tarafından karşılandığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Kayra'nın velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında kişisel münasebet tesisine, 25.000,0 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocuk yararına karar tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, hükmün kesinleşmesini müteakip iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesini müteakip yoksuluk nafakası olarak devamına, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, kusurunun olmadığını, kararın hukuka aykırı olduğunu, tebligatlar yapılmadığından duruşmaya gelemediğini, tazminat ve nafakaları kabul etmediğini, kendisine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretini de kabul etmediğini, yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 2022/1379 Esas 2023/1362 sayılı ilamının temyiz incelemesi neticesinde kaldırılmasına, kararın tamamı yönünden yönlerinden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.