Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10091 E. 2024/6961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, nafaka, tazminat miktarları ve vekâlet ücretine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1186 E., 2023/1560 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/89 E., 2022/176 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îleri yönünden hüküm kurulmuştur.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşinin hakaretlerine ve saygısız davranışlarına maruz kaldığı, eşinin ev hanımı olmasına rağmen yemek yapmadığı için, müvekkilim neredeyse her gün dışarıdan eve yemek söylediği, karşı tarafın sürekli olarak bir şeyleri bahane ederek gündüz evden çıkıp gitmiştir. Karşı taraf, ortak evde, bir eş ve anne olarak yapması gereken hiçbir sorumluluğu yerine getirmediği, defalarca evi terk edip gittiği, müvekkilim, çocukları annesiz büyümesin diye eve gelmesini istediği için “bak seni terk ederim, köpek gibi getirtirim ayağıma, seni yalvartırım” diyerek müvekkilimi tehdit ettiği, sürekli olarak “senden boşanacağım ve donuna kadar alacağım” demiş, müvekkilim “gel evine çocuklarının başında dur” dediğinde “senin bokunu temizleyeceğime, gider babamın bokunu ve başkalarının bokunu temizlerim” demiş, eş olarak hiç bir müvekkilime saygı ve sevgi göstermediği, hiçbir zaman çocuklarına karşı yeterli ilgi ve sevgiyi göstermemiştir; ortak evini benimsemediği, sürekli olarak ailesinin evine gittiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuklar için dava sonunda iştirak nafakasına dönüştürülmek üzere ayrı ayrı aylık1.000,00 TL, toplam olarak; 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, müvekkili lehine 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalı ve annesinin müvekkiline sürekli baskı uyguladıklarını, iftira attıklarını, aşağılayıp hakaret ettiklerini, bu nedenle çocukların psikolojisinin de bozulduğunu, müvekkilinin topladığı çayın parasını da kayınvalidesinin aldığını, müvekkilinin özel ihtiyaçları için para vermediğini, varlık içinde yokluk çektiğini, ayrı ev açmadığını, müvekkilinin dayanamayıp küçük çocuğunu alarak baba evine döndüğünü, 2014 yılından beri ayrı olduklarını, müvekkilinin bankada temizlik personeli olduğunu, asgari ücret aldığını, davacı- karşı davalının ekonomik gücünü kullanarak çocukları müvekkilden uzaklaştırdığını, müvekkilinin iyi eğitim almaları için çocuklarının Ankara'da okumasına izin verdiğini, iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin baba evine döndükten sonra babasının hastalandığını, yatalak olduğunu, şiddet uyguladığını, davacı-karşı davalının müvekkilini hiçbir yere göndermediğini, her işle müvekkilin ilgilendiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 11.01.2018 tarih ve2016/890 Esas, 2018/16 Karar sayılı kararı ile; davacı-karşı davalı tanıklarının anlatımları sebep ve saikten uzak, boşanma gerekçesi olamayacak beyanlar olduğu, bu gerekçeyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddedildiğini, davalı-karşı davacı kadının evliliği süresince fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığı davalı-karşı davacı tanık anlatımları ile sübut bulmakla davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velayet düzenlemesinde çocukların tercihi dikkate alınarak ortak çocuk İrem'in anneye, ortak çocuk Arda'nın velayetinin babaya verilmesine, kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk İrem için 2017 yılı Eylül ayından başlamak üzere aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, davalı-karşı davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, tarafların birbirlerine yakın gelir elde ettikleri dikkate alınmakla kadın yönünden talep olunan yoksulluk nafakasının reddine, davalı-karşı davacı kadın lehine 8.000 TL maddî ve 10.000 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde karşı davacı-karşı davalı vekili her iki dava; davalı-karşı davacı vekili, hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarları, yoksulluk nafakasının reddi ile tazminatlara faiz talebi hakkında karar verilmemesi yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2019/480 Esas, 2020/1462 Karar sayılı kararı ile velâyet konusunda davalı anne ile görüşülmeden eksik olarak düzenlenmiş uzman raporu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile nafaka ve tazminatlar konusunda faizin başlangıcı talebine ilişkin olarak karar verilmediğinden; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının davacı erkeğe hakaretlerde bulunduğu, davacı-karşı davalı erkeğin ise davalı kadına yönelik hakaretlerde bulunduğu, harçlık vermediği, başka erkekleri eve aldığına yönelik iftirada bulunduğu, ailesinin evine göndermediği anlaşılmış olup taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve erkeğin ağır, kadının ise erkeğe nazaran hafif kusurlu olduğu dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmış...Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı erkeğin eylemleriyle kadına psikolojik şiddet uyguladığı anlaşıldığından her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faiziyle 15.000 TL maddî, 15.000 TL manevî tazminata, erkeğin iştirak nafakası ile manevi tazminat taleplerinin ve kadının iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı - karşı davalı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların reddedilmesi ve müvekkili lehine iştirak nafakası ile manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

2.Davalı - karşı davacı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; beyanı esas alınan erkeğin tanığı olan kardeşinin sürekli başka şehirde yaşadığını, beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, tazminat miktarlarının çok az olduğunu ve faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-karşı davacı kadının mali ve sosyal durumu ile SGK kaydı da dikkate alındığında velayeti babada bulunan ortak çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, davacı-karşı davalının iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği bu itibarla, davacı-karşı davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile iştirak nafakası konusunda yeniden karar verilerek ortak çocuklar yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000'er TL iştirak nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı - karşı davacı kadın az kusurlu ise de, kadının SGK kaydı ve mali sosyal durumu da dikkate alındığında çalıştığı, asgari ücretten fazla gelirinin bulunduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmediğinden, davacı - karşı davalının, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulü ile yoksulluk nafakası konusunda yeniden karar verilerek davalı - karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tazminat miktarları az görülmekle bu yönde de istinaf talebinin kabulü ile kadın lehine 50.000,00 TL maddî 45.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakalar, kusur tespiti, vekâlet ücreti, tazminatların miktarı yönünden temyize başvurmuştur.

2- Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur, nafaka, tazminatlar, vekâlet ücreti yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, vekâlet ücreti, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına,

yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.