Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10092 E. 2024/6597 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafakaya ve maddi manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, ortak çocuğu davacıdan uzaklaştırdığı, davacıya kötü davrandığı, tanık beyanlarının davalı tarafından cevap dilekçesinde vakıa olarak dayanılmaması ve davalının tam kusurlu olduğunun tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1473 E., 2023/1430 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/282 E., 2022/311 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 13.11.2006 yılında evlendiklerini, 2007 doğumlu ... isimli ortak çocuklarının olduğunu, davalının müvekkiline psikolojik baskı ve şiddet uyguladığını, aldattığını, ağır hakaretler ettiğini, her seferinde evden kovduğunu, ortak çocuğa etki ederek görüştürmediğini, gece vakti müvekkilini ailesinin evine götürüp "alın kızınızı ne yapıyorsanız yapın, ben kendisini sevmiyorum ve istemiyorum" dediğini, müvekkiline düğünde takılan ziynetler ile ailesinin yaptığı maddî desteği zorla alarak ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin kişisel ihtiyaçlarını kendi ailesinin karşıladığını, davalının bazen aile konutuna haftalarca gelmediğini, ortadan kaybolduğunu, müvekkili sorduğunda tatile gittiğini, başka kadınlarla görüştüğünü söylediğini, son tartışmada evden kovduğunu, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kendisinin davacıyı aldatmadığını, kötü söz ve şiddet uygulamadığını, kovmadığını, sabah işe gidip akşam mesaiye kalabildiğini, sorumluluklarını yerine getirdiğini, çocukla da ilgilendiğini, davacının altınları çalınmasın diye annesine verdiğini, bu nedenlerle davanın ve davacının taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının ortak çocuğu davacıdan uzaklaştırarak kendi annesinin yanına bıraktığı, çocuk ile annesi arasındaki manevî bağların kuvvetlenmesini engellediği, son ayrılıklarında davalının davacı kadına bağırdığı, aşağıladığı, davacıyı annesinin evine bırakarak gittiği, bu olaydan sonra tarafların bir daha birleşmediği, davalı tanıklarının davacı hakkındaki beyanlarının davalı tarafından cevap dilekçesinde vakıa olarak dayanılmaması nedeniyle kusur incelemesi yapılırken dikkate alınamadığı, davalının tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesine, çocuk ile davacı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın lehine hükmedilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının, karar kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının ortak çocuk için tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; velâyet hariç kararın tamamı yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; velâyet hariç kararın tamamı yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 389 uncu ve devamı maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.