"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2110 E., 2023/2843 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niksar Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/135 E., 2023/446 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının davalı-davacı eşiyle 26.08.2011 tarihinde evlendiğini, bu evliliklerinden 8 Yaşında ... ve 3 yaşında ... adlarında iki ortak çocukları bulunduğunu, 2018 yılı Ağustos ayında davacı-davalının, davalı-davacı eş ve ortak çocuklarla ziyaret amaçlı Niksar ilçesine geldiğinde davalı-davacı eş hiçbir sebep yokken davacı-davalıya boşanmak istediğini söylediğini, bir kaç saat sonra da "konuştuklarımızı unut özür dilerim, saçmaladım" diyerek konuyu kapatmaya çalıştığını, erkeğin 2018 yılı Ekim - Kasım ayları gibi kadına onu aldattığını itiraf ettiğini, aldatmanın bir kaç ay sürdüğünü , sevgilisinin adının ... olduğunu, ek iş olarak derse girdiği dershanede stajyer öğretmen olduğunu, öğle arası yemeklere gittiklerini, kafelerde ve parklarda buluştuklarını, araba ile tenha yerlere, tepelere gittiklerini, sevgilisi bakire olduğu için tam bir cinsel birliktelik olmasa da seviştiklerini bir bir anlatmış, çok pişman olduğunu ilişkisini bitirdiğini söylediğini, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların daha fazla mağdur olmaması ve iyi bakılmaları için ivedilikle geçici velâyetlerinin anneye verilmesi, anne yanında olmayan ...'ın anneye teslim edilmesi ve çocukların bakım ve giderleri için kullanılmak üzere her bir çocuğa 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi, boşanma gerçekleştikten sonra da iştirak nafakasına çevrilerek devamına karar verilmesini, bu süreçte davacının çalışmaması nedeniyle lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, boşanma gerçekleştikten sonra da yoksulluk nafakasına çevrilerek devamına karar verilmesini, ayrıca olayların anlatılan şekilde gelişmesinde herhangi bir kusuru bulunmayan ve evliliğini kurtarmak için şimdiye kadar elinden geleni yapmış olan davacı lehine 120.000,00 TL maddî ve 120.000,00 TL manevî olmak üzere toplam 240.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- karşı davalı eşin iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin doğulu olması nedeniyle etnik köken bakımından kürt kökenli olması nedeniyle ırkçı hareketlerde bulunduğunu, aşağıladığını ve sinkaflı küfürler ettiğini, davacı- davacının müvekkil tarafından aldatıldığı iddia edilmiş ise de bu olayın iddia edildiği boyutta ciddi bir şey olmadığını, müvekkilinin sevgililik boyutuna dahi getirmeden bu durumu sona erdiğini, davalı- davacının müvekkilinin pişman olmasına rağmen müvekkiline aşağılayıcı ve ırkçı şekilde konuşmalar yaptığını bu olaydan sonra tarafların barıştığını, davacının ayrılmak istemesinin sebebinin Şanlıurfa'da yaşamak istemediği olduğunu, müvekkiline devamlı olarak Şanlıurfa'dan taşınmak için baskı yaptığını, çocukları erkeğin ailesinin yanına götürmesini istemediğini, ailesine karşı ırkçı şekilde hakaretler ettiğini, kadının ortak çocuklara karşı da fiziksel ve sözlü olarak şiddetle bulunduğunu, müvekkiline defalarca hayvan şeklinde sözler söylediğini beyan ederek öncelikle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat ile 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacı- davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanlarından davalı- davacı erkeğin davada belirtilen aldatma iddiasına konu olaydan sonra barışmaları sonrası süreklilik arz edecek şekilde telefonunu kilitlemesi ve gizlemesi nedeniyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, süreklilik arz edecek şekilde ekonomik olarak aile yükümlülüklerini yerine getirmediği anlaşılmakla, davalı- davacının tam kusurlu eylemleri nedeniyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında kusuru bulunmayan davacı- davalının dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri bir arada yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmediği kanaatine varılarak, davacı- davalının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilerek lehlerine aylık 1.500,00'er TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepler
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki davanın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu, çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasında ise talebin aşıldığı gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile yeniden bu yönlerden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren çocuklar yararına aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf istemlerinin ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki davanın tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.