"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1013 E., 2023/1234 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/287 E., 2022/439 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin davalının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını, 2018 yılında kadının erkeğin başka bir kadınla mesajlaşmasını okuduğunu, bu kadının kim olduğunu sorması üzerine erkeğin kadına tokat attığını, kadının bu olayın üzüntüsüyle düşük yaptığını, annesinin davalıya sürekli kadını aşağılayan hakaret niteliğinde mesajlar gönderdiğini, davalının evin çatısında güvercinleri olduğunu, devamlı onlarla ilgilendiğini, evine vakit ayırmadığını, eve geç saatte ve sarhoş olarak geldiğini, sık sık alkol aldığını, kadına hakaret etiğini, hamileliğin son dönemlerinde kadını ayağıyla tekmeleyerek ittiğini, lohusalık döneminde tarafların davalının annesinin evinde kaldıklarını, annesinin kadına yardım etmediği gibi ev işlerini de kadından beklediğini, kayınvalidenin taraflar uyuyacağı zaman kapıyı dahi çalmadan tarafların odasına girdiğini, oğlunu kadına karşı kışkırttığını, erkeğin bu kışkırtmalar karşısında kadını tehdit ettiğini, sonra tarafların kendi evlerine geçtiklerini, davalının eve alkollü geldiği bir gün kadının ona kızdığını, bunun üzerine davalının kadına tokat atarak evden kovduğunu, bu olay sonrasında kadın davalının ailesini arayınca herkesin davalıya kızdığını, yapılan konuşmada kadının kayınvalidesine "bizi bu hale getiren sensin, öyle mesajlar atmayı bırak, bir problemin varsa gel benimle konuş" demesi üzerine kayınvalidenin kadının üzerine yürüyerek boğazını sıkmaya çalıştığını, bebeğin doğumgününde davalının kadının fazla masraf yaptığını söyleyerek süsleri patlattığını, perdeleri söktüğünü, aynaları kırıp kadına tekme attığını, son kavgada erkeğin kadının boğazını sıktığını, ailesinin yanında "seni istemiyorum, susacaksın, her şeye karışıyorsun, ben bu eve ekmek, su almam, bu evde kalma" dediğini, davalının evlilik birliği içinde kadın ve çocukla ilgilenmediğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, telefonuna şifre koyduğunu, hakaret ve küfürler ettiğini, aşağıladığını, davacının davalı izin vermediği için evliliğin iki yılını çalışmadan geçirdiğini, çocuk kendisine bağımlı olduğu için boşanmadan sonraki altı yılını da çalışmadan geçireceğini, davacının sekiz yıllık çalışma kaybı için 270.000,00 TL maddî tazminat talep ettiklerini beyanla, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak, davacı lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 270.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ayrıca 18 küçük altın, 1 yarım altın, 2 adet 35 gram bilezik ve 750,00 TL paranın aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin faiziyle ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, tarafların istedikleri zaman davalının ailesine yemeğe gittiklerini, davacı kadının ortak çocuğu göstermediğini, ziynetlerin çoğunun kendi ailesi tarafından takıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davacı kadın tarafından davalı erkeğe isnat edilen ve sübut bulan ilgisizlik, evin ve ailenin yükümlülüklerine aykırı eylemler ile sorumsuz davranışlar, alkol kullanımı eylemleri nedeniyle boşanmada davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların düğünlerinde takılan ziynet eşyalarının düğünden sonra kadının üzerinde hiç görülmediğinin tanık beyanları ile sübut bulduğu" gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak aynen devamına, davacı kadın lehine aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak aynen devamına, davacı kadın lehine 12.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, 18 adet çeyrek altın (12.600,00 TL), 2 adet 17,5'er gram 22 ayar bileklik (14.000,00 TL), 1 adet yarım altın (1.400,00 TL) ve 490,00 TL paranın aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 750,00 TL'lik kısmının dava tarihinden itibaren, 27.740,00 TL'lik kısmının ise ıslah tarihi olan 16.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına verilmesine, fazlaya ilişkin 260,00 TL'lik istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının nafaka ve tazminat miktarları yönünden davacı lehine kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı asıl, istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeme gücünün olmadığını, evlendikten sonra takıları bozdurarak Türkiye İş Bankası'nda kadın adına açılan hesaba 6.100,00 TL olarak yatırdığını beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının maddî tazminat talebinin boşanmanın fer'î niteliğindeki taleplerden olmadığı anlaşılmakla, bu yöndeki talebin iş bu dosyadan tefrikine, iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasının miktarlarının az olduğu, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden kusurlu bir davranışının bulunmadığı belirtilerek davacı kadının "iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına" yönelik istinaf isteminin kabulüne, davalı erkeğin "kadın lehine hükmedilen manevî tazminata" yönelik istinaf isteminin kabulüne, tarafların sair hususlardaki istinaf istemlerinin esastan reddine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz kanun yoluna başvurarak bu yönlerden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının maddî tazminat talebine yönelik tefrik kararı ile kadının manevî tazminat talebinin kabulü koşulları oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.