Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10105 E. 2024/7504 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, maddi-manevi tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkek vekilinin boşanma hükmüne yönelik istinaf talebinin de bulunduğu ancak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği, davalının boşanma yönündeki talebinin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/971 E., 2023/1362 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/107 E., 2022/149 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ihtiyaçları karşılamadığını, söz hakkı tanımadığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, küçümsediğini, hakaret ettiğini, ailesi geldiğinde istemediğini, evi terk edip gittiğini, karı koca ilişkilerinin kalmadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacı kadının davalı erkeğe fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, para karşılığı fal baktığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, tehdit ettiğini, eve geç geldiğini, giyim kuşamının değiştiğini, yaşına yakışmayan fotoğrafları sosyal medyaya koyuğunu, yatağını ayırdığını, evdeki parayı habersiz aldığını, annesinin altınlarını aldığını, evden kovduğunu, eve kabul etmediğini belirterek davanın reddine, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı kadından alınarak davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının yatakları ayırmak, erkeğe hakaret etmek, son süreçte evle yeterince ilgilenmemek, örneğin evde yemek yapmamak, son süreçte eve oldukça geç saatlerde gelmek hususlarında kusurlu olduğu, erkeğin ise kadına hakaret etmek, onun daimi sakatlığı ile rencide edici sözler söylemek, kız çocukları ile davacı eşinin maddî beklentilerini karşılamamak, evden ayrılıp babasının yanına yerleştiği süreçte evin geçimini savsamak hususlarında kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya yol açan olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, taraflar eşit kusurlu görüldüklerinden davacının maddî ve manevî tazminat talebi ile davalının manevî tazminat talebinin reddine, kadının bir işe sahip olmadığı, sigorta kaydının olmadığı, kızına ait kuaförde yardımcı olma gayesiyle çalıştığı, işyerinin kızı üzerine tescilli olduğu, kadının bu iş yerinden sürekli gelir elde ettiğine dair bir delil bulunmadığı, kızının ileride evlenmesi durumunda da bu iş yerinden gelir elde etmesinin mümkün de olmayabileceği gerekçesi ile kadın yararına yargılama sırasında takdir edilen aylık 750,00 TL geçici tedbir nafakasının hüküm kesinleşene dek devamına, hüküm kesinleştiğinden nafakanın aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de tüm dosya kapsamından; davacı kadına yüklenen yatağı ayırma, hakaret ve aşağılama vakıalarına yönelik tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, bu nedenle bu vakıaların kadına yüklenemeyeceğinden gerekçeden çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince davacı kadına yüklenen ve gerçekleşen sair kusurlu davranışlar ile davalı erkeğe yüklenen ve gerçekleşen tüm kusurlu davranışlar da dikkate alındığında davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadına nazaran daha kusurlu olduğu, davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranma vakıasına açıkça dayanmadığı, İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere davalı erkeğin ortak konuta gidip ortak çocuklarla vakit geçirdiği, ortak konutta kalmanın tek başına ortak yaşamın yeniden tesis edildiğini göstermeyeceği, affın söz konusu olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davacının kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf talebinin kabulüne, kusurun yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 2. bendinin kadının tazminat taleplerinin reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacının sair, davalının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 90.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına maddî-manevî tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı, davalı erkek vekilince boşanma davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

İstinaf talebinde bulunan davalı erkek vekili, istinaf dilekçesinin netice kısmında İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiş, dilekçenin içeriğinde de boşanma hükmünün istinaf incelemesi dışında bırakılmasına ilişkin açık bir beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulü yönünden de istinaf başvurusunda bulunduğunun kabulü gerekir. Ne var ki davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne yönelik itirazının Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp kararın münhasıran bu sebepten bozulması gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine Bölge Adliye Mahkemesince yeniden karar verilmesi gerektiğinden diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.