"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1631 E., 2023/1483 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/391 E., 2022/480 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ziynet alacağına yönelik talebin tefrikine, diğer yönlerden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının yemek yapmadığını, çocuklarına ve eşine karşı bencil davrandığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin izinli olduğu günlerde kadının kendi ailesinin yanında zaman geçirdiğini, eve geç geldiğini, küfür ve hakaretler ettiğini, dört yıl önce eşyalarını gizli gizli götürüp evi terk ettiğini ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, velâyetinin müvekkiline verilmesine, faiziyle 15.000,00TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kişisel bakımına dikkat etmediğini, müvekkiline ve çocuklara göstermesi gereken ilgi ve alakayı kendi annesine gösterdiğini, günlerce eve gelmeyerek annesinde yatılı olarak kaldığını, çocukların ve müvekkilinin yanında uygunsuz videolar açıp seyretmekten çekinmediğini, evlilik boyunca müvekkiline ve ortak çocuklara fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, en küçük olayda bile aşırı sinirlenerek müvekkiline, ortak çocuklarına ve konutlarına zarar verdiğini, küfürler ettiğini, müvekkilinin terke zorlandığını, o tarihten beri müvekkilinin çocuklarını hiç arayıp sormadığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, aylık 1.500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesini, faiziyle 100.000,00'er TL maddî-manevî tazminata, ziynet alacağının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının fiziksel şiddet eyleminin üç yıl önce olduğu ve affedildiği, yine kadının cinsel ilişkiden kaçındığının ispatlanmadığı, buna karşılık davalı-davacı kadının evlilik birliği içerisindeki yükümlülüklerini yeterince yerine getirmemesi, erkeğin ailesine yeterince iyi davranmaması nedeniyle kusurlu olduğu, davacı-davalı erkeğin ise; eşine fiziksel şiddet uygulaması, evin maddî ihtiyaçlarıyla yeterince ilgilenmemesi, kişisel hijyenine dikkat etmemesi, eşine karşı incitici sözler söylemesi, küçük şeylerden kavga çıkarması nedeniyle kusurlu olduğu, bu durumda erkeğin kadına oranla ağır kusurlu bulunduğu gerekçesiyle, her iki davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca kabulüne ve tarafların boşanmalarına, bilirkişi raporu nazara alınarak velâyetin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 350,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyası davasının evlilik içinde bozdurulduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, 5 bilezik ve taşlı kolyeli setin aynen, mümkün değilse bedeli olan 56.500,00 TL'nin faizi ile erkekten tahsiline karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen tazminatlar, kendi reddedilen tazminat talepleri, velâyet, iştirak nafakası ve kabul edilen ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ziynet alacağına yönelik talebin tefriki ile mahkemenin kararında usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, velâyet, iştirak nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet ve iştirak nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.