"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1011 E., 2023/1349 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/421 E., 2022/160 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin maddî ve manevî sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadına ve çocuklara ilgisiz olduğunu, kadına şiddet uyguladığını, erkeğin kadını ve çocukları kadının ailesinin yanına göndererek sosyal faaliyetlere katıldığını, buna karşılık kadın ve çocuklarla zaman geçirmediğini, evi yalnızca uyumak için kullandığını, eve geç geldiğini, hafta sonu da annesi ve ablası ile vakit geçindiğini, devamlı yalan söylediğini, erkeğin düzenlenen bir davete yalnız katılmak istemesi nedeniyle taraflar arasında tartışma yaşandığını, erkeğin kadını ittiğini ve darp ederek evden kovduğunu, kadını pijamaları ile dışarı attığını, kadından özür dilemesini istediğini, kadının çocukların ağlamasına dayanamayarak özür dilemek zorunda kaldığını, erkeğin bu durumu kadının ailesinin yanında da dile getirdiğini, kadına onur kırıcı şekilde konuştuğunu, çalışmasını istemediğini, ara ara çocuklara şiddet uyguladığını, çocuklara şiddet uyguladığı son olayda kadının kucağında küçük çocukları varken kadını ittiğini, kadının ayak parmağının kırıldığını, kadını hastaneye götürmeyerek öylece bıraktığını, kadının şikayetçi olduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının son olayda sinir krizi geçirdiğini, erkeğin onu sakinleştirmeye çalışırken kadının ayağını kanepeye çarptığını, kadının bir şeyi olmadığını söylediğini, bir şey olmamasına rağmen darp raporunu bilerek aldığını söylediğini, ortak olarak biriktirdikleri döviz hesabındaki paranın kadın tarafından başka hesaba aktarıldığını, hor görüp hakaret ettiğini belirterek kadının tazminat talebinin reddine, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve geç saatte ve sadece yatmak için geldiği, verdiği ifadede de bu durumu doğruladığı, tarafların son ayrılıklarında müşterek hanede tartışma yaşandığı, erkeğin kadını ittiği, bu nedenle kadının ayağını kanepeye çarparak yaralandığı, erkeğin kadının yaralanmasıyla ilgilenmediği, bu olaydan sonra kadının babasının evine döndüğü ve tarafların bir daha birleşmediği; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı, nafakalara ÜFE-TÜFE oranında artırım yapılmaması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmedilen iştirak, yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; her bir çocuk yararına aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini istediklerini, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu belirterek hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının kusurlu olması nedeniyle hükmedilen nafakanın iptali gerektiğini, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ve miktarları, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 30 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.