"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1070 E., 2023/1494 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/121 E., 2022/139 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının aşırı kıskanç olduğunu, asılsız iddialarda bulunduğunu, bu iddialarını 3. kişilere aktardığını, hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, inancından dolayı aşağıladığını, kadının oğlunun erkeği tehdit ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını erkeğin önceki evliliğinden olan çocuğunu evden kovduğunu, erkeğin ailesini eve almadığını, evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadına ve ailesine hakaret ettiğini, evin geçimine maddî anlamda katkı sağlamadığını savunarak ve iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların her ikisinin de ikinci evliliği olduğu, taraflar arasında sık sık ekonomik sebeplerden dolayı tartışmalar yaşandığı, kadının aşırı kıskançlık içeren davranışlar sergilediği, eşinin kadın iş arkadaşlarını telefonla rahatsız ederek eşini zor durumda bıraktığı, kadının eşini küçük düşürücü sözler söylediği, kadının eşinin ilk evliliğinden olan çocuklarının ve torunlarının ortak konuta gelmesini istemediği, eşinin inancı ile ilgili ağır hakaret içeren sözler söylediği, erkeğin birliğin ekonomik giderlerine geliri doğrultusunda katkı sağlamadığı, birliğin ekonomik yükünü kadının üstüne bıraktığı, kadın ve ailesine yönelik hakaret içeren sözler sarf ettiği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı belirlenen vakıalarla erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının hafif kusurlu olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları ve kusur durumları gerekçesi ile karşı davanın ve asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminatın erketen alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı- davalı erkek vekili ve davalı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası talebi kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların fiilen yaklaşık 5 ay birlikte kaldıkları, son birkaç ay tartışma ve huzursuzluklarının devam ettiği, İlk Derece Mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha kusurlu olduğu, erkeğin tanık beyanlarında yer alan sair ifadelerde net bir tarih bulunmadığı gibi ifadelerin soyut olduğu, bu itibarla İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin isabetli olduğu, kadının çalıştığı, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadının şartları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olduğu, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi gereği kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da isabetli olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olduğundan, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle; reddedilen yoksulluk nafakası talebi bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası, şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkek ağır, kadın az kusurlu olarak kabul edilmiş ise de kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara ve ayrıca yaralamanın niteliğine göre tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3.Yukarıda ikinci paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Davalı- davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. O halde davalı- davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat yönlerinden erkek yararına BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.