Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10136 E. 2024/6598 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama usulüne uygun olduğu gözetilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1075 E., 2023/1331 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/484 E., 2021/317 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karşı boşanma davası bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; evliliklerinden iki çocuklarının olduğunu, eşinin kendisini aldattığını itiraf ettiğini, buna ilişkin fotoğrafları olduğunu, halen ayrı yaşadıklarını belirterek boşanmalarına, velâyetin tarafına verilmesini talep etmiş, cevaba cevap ve birleşen davaya dilekçesinde ise vekili erkek yararına 50.000,00'er TL maddî manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; eşinin kendisini haksız olarak evden çıkartıp geri almadığını, bir yıldır ayrı yaşadıklarını, babalık görevlerini yapmadığını, giderleri karşılamadığını belirterek kendisi ve çocuklar lehine 500,00'er TL tedbir-yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, cevap dilekçesinde; iddiaları kabul etmediğini, eşini aldatmadığını, eşinin şüphe üzerine kendisini evden attığını, aralarında anlaşmazlık olduğunu, kendisine sözlü ve fiili olarak saldırdığını, darp ettiğini, kasten yaraladığını, belirterek erkeğin boşanma davasının reddini, boşanma halinde velâyetin tarafına verilmesini istemiş, birleşen davada nafaka taleplerinin kabulüne, davacıda bulunan eşyaların tespiti ile tarafına teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının iş yerinde çalışan bir erkekle eşini sevmediği, onu sevdiği yönünde mesajlaştığı, samimi fotoğrafları bulunduğu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukta hareket etmediği ve üzerine düşen yükümlülükleri tam olarak yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, usulünce açılmış karşı boşanma davasının olmadığının tespitine, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına, tedbir nafakalarının hükmün kesinleşmesine kadar devamına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, birleşen nafaka davasının boşanma davasından sonra açılması ve boşanmanın fer'i niteliğinde olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, cevap dilekçesi ile istenmiş eşya iadesi ve mal rejimi talebi ile ilgili usule uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyet yönünden kararın kesinleştirilmesini belirterek kusur belirlemesi, erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, iştirak nafakası miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuş, çocuklar yararına aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 150.000,00'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmesi istemi ile istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyet yönünden kararın kesinleştirilmesini belirterek kusur belirlemesi, erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, iştirak nafakası miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuş, çocuklar yararına aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 150.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete göre az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.