"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/597 E., 2023/1285 K.
KARAR :Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/434 E., 2020/828 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı kadın aleyhine daha önceden açtığı üç boşanma davasının da reddedildiği, kadının da kendisine karşı manevi tazminat davası açtığı, kadının yasal haklarını kötüye kullanması ve davalı ile arasında İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi'nde 2013/1342 Esas 2015/29 Karar sayılı boşanma davasının reddedilmesinden sonra ortak hayatın kurulamadığı gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; açılan davasının reddini, aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 75.000,00 TL maddî ve 325.000,00 TL manevî tazminat ile 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesi isteğiyle karşı dava açmış; 03.12.2020 tarihli dilekçesi ile karşı davasını "ISLAH" ederek boşanmanın fer'îsi niteliğinde 75.000,00 TL Maddi Tazminat, 325.000,00 TL manevî tazminat, aylık 2.500,00 TL tedbir ve Yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 14.05.1977 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden iki çocuklarının olduğu, tarafların çok uzun yıllardır ayrı yaşadığı, son olarak İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi'nde 2013/1342 Esas 2015/29 Karar sayılı reddedilen boşanma davalarının görüldüğü, bu davadan sonra da ortak hayatın kurulamadığı, tanık beyanlarıyla bu hususun sabit olduğu, boşanma davasını kabul etmeyen karşı davacı tanıklarından ortak çocuk Orkun'un dahi tev'il yolu anlatımlarıyla bu hususu doğruladığı, tarafların 10 yıla yakın süredir fiilen ayrı oldukları, davalı-karşı davacı ...'nin boşanma davasını kabul etmediğine, halen fiilen birlikte olduklarına dair anlatımlarının doğru olmadığı gibi inandırıcılıktan da uzak olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının davasında nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü koşullarının oluşmadığı bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, boşanma davasının kabulünün yerinde olduğu düşünüldüğünde ise tazminat ve nafaka taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin yanlış olduğu yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru ise de boşanmaya neden olan olaylarda: sürekli dava açarak boşanma nedeni yaratan, başka bir kadınla kurduğu ilişkiden çocuk sahibi olan ve boşanma sebebi yaratmak üzere dava açmaya bu ilişki sonrasında başlayan erkeğin tam kusurlu olduğu; gerek erkek tarafından açılan davalarda gerekse eldeki davada kadına atfı kabil hiç bir kusur da ispatlanamadığı gibi fiili ayrılık süresinde de kadına atfedilecek kusurun olmadığı; kadının düzenli ve sürekli geliri bulunduğundan nafaka taleplerinin reddinin yerinde olduğu, koşulları oluşmakla kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle bu taleplerin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kadının istinaf başvurusunun tazminatlar yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; boşanma, nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin son fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.