Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10146 E. 2024/2644 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan ve boşanma kararına hüküm olarak giren taşınmaz üzerindeki intifa hakkının kaldırılması yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle açılan davanın kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde yer alan ve mahkeme kararıyla da hüküm altına alınan intifa hakkının kaldırılması yükümlülüğünün, tarafları bağlayan bir sözleşme hükmü niteliğinde olduğu ve davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, intifa hakkının kaldırılmasına karar veren yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/140 E., 2023/1164 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/12 E., 2022/1522 K.

Taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklı intifa hakkının kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Büyükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2020/253 Esas, 2020/339 Karar sayılı boşanma kararı uyarınca davacının kızı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki davalı lehine kayıtlı olan intifa hakkının boşanma kararının kesinleşmesinden 3 gün sonra davalı tarafından kaldırılacağının kararlaştırıldığını, kararın kesinleşmesinden itibaren 8 ay geçtiği halde davalının intifa hakkını kaldırmadığını belirterek davanın kabulü ile taşınmazdaki davalıya ait intifa hakkının kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi usule uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2021 tarih 2021/253 Esas, 2021/849 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalının davacının kızına ait olan taşınmaz üzerindeki intifa hakkının boşanma davası kesinleşince 3 gün içerisinde tapuya giderek ve her türlü vergi, resmi harç gibi masrafları kendisi tarafından karşılanarak terkin etmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı ve Mahkemece uygun bulunarak hükümde yer verildiği, anlaşma protokolü uyarınca davaya konu edilen taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye ait olsa da tarafların kendi iradeleri ile serbestçe düzenledikleri protokol doğrultusunda taşınmazda bulunan intifa hakkının kaldırılacağı şeklinde düzenleme yapıldığı ve boşanma kararı veren mahkemenin protokolde belirlenen maddeyi hükmünde uygun bularak yer verdiği, boşanma protokolündeki bu hükmün karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olduğu, davalının bu sözleşme ile yüklendiği edimi yerine getirmesi gerektiği, davacının söz konusu protokolün tarafı olarak eldeki davayı açmakta ehliyeti ve hukuki yararı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile Büyükçekmece 5.Aile Mahkemesinin 2020/253 Esas, 2020/339 Karar sayılı 14.07.2020 kesinleşme tarihli ilamı uyarınca İstanbul İli Esenyurt İlçesi ... köyü 1395 ada 2 parsel b2 blok 5 kat 43 nolu bağımsız bölümde davalı yararına kurulan intifa hakkının kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu protokolün ilgili maddesinin mal paylaşımına ilişkin olduğunu ve bu nedenle mal paylaşımına istinaden açılacak davanın konusu olduğunu, davalının boşanma protokolünü hata ve ikrah ile imzaladığını, maddenin geçerliliği tartışmalı olduğunu, anlaşma protokolünde mal paylaşımına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, taşınmazın davalı tarafından davacıya gönderilen paralar ile satın alındığını ancak davacının kötü niyetle tapu kaydını kızının üzerine yaptığını, taşınmazın müşterek şekilde davalıya ait olduğunun kabulü gerektiğini, Mahkemenin mal paylaşımına ilişkin dava açmak için süre vermediğini belirterek davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma kararında anlaşma protokolü uyarınca hüküm altına alınan madde gereğince, davalının taşınmaz üzerindeki intifa hakkının kaldırılması talebinin kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.