Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10148 E. 2024/2643 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiralanan taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasının, kira sözleşmesini imzalayan eş tarafından açılıp açılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesini imzalayan eşin, aile konutu şerhi için Medeni Kanun'un 194. maddesinde öngörülen özel korumadan faydalanamayacağı ve bu nedenle aktif husumetten yoksun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/949 E., 2023/1423 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/852 E., 2023/243 K.

Taraflar arasındaki kiralanan taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Ataköy 7-8-9-10 kısım Mahallesi ... Sokak No 8B/33 .../ İstanbul adresinde bulunan konutu 10.04.2019 tarihinde eşi ve çocuklarıyla aile konutu olarak kullanılmak üzere davalıdan kiraladığını, davalının davacının imzaladığını iddia ettiği bir taahhüdü icraya koyarak davacıyı tahliye etmek istediğini, taşınmazın davacı, eşi ve çocukları tarafından aile konutu olarak kullanıldığını, kira sözleşmesini davacının eşinin kefil sıfatıyla imzaladığını, davalının buranın aile konutu olduğunu bildiğini belirterek davanın kabulüne, Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/1596 Esas sayılı tahliye dosyasına sunulmak üzere bu adresin davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının eşinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca davalıya bir bildirimde bulunmadığını, davalının konutun aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığını dahi bilmediğini, tahliye taahhüdünün geçersiz kılınması amacıyla bu davanın kötü niyetle açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin son fıkrasında bulunan yasal düzenleme ile aile konutu ile ilgili hakkın, kira sözleşmesinin tarafı olmayan eşe tanındığını, kira sözleşmesinin tarafı olan davacının davacı sıfatına sahip olmadığı gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ile ilgisiz bir madde hükmüne dayanılarak husumet tespiti yapılamayacağını, tespit davasını hukuki yararı bulunan herkesin açabileceğini, tahliye taahhüdünün hem davacının hem de davacının eşinin imzasını içermesi gerektiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kiralanan taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti talebinin kira sözleşmesini imzalayan eş tarafından talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.