Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10158 E. 2024/1256 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar ve ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun olarak verdiği karar, hukuka ve usule uygun bulunduğundan, taraf vekillerinin tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/303 E., 2023/497 K.

DAVA TARİHİ : 14.05.2018

KARAR : Bozma sonrası kısmen kabul

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkilinden sürekli para elde etmeye çalıştığını, müvekkilinin param yok dediğinde evde ciddi kavgalar yaşadıklarını, davalının temizlik ve yemek yapmadığını, müvekkiline ağır hakaretler ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, davalının kendisine zarar vermesinden çekinen müvekkilinin ortak konutu terk etmek zorunda kaldığını, davalının olumsuz ve anlamsız eylemleri sonucu müvekkilinin ruh sağlığının bozulduğunu, müvekkilinin önceki evliliklerinden olan çocuklarını istemediğini, müvekkilinin eşyalarını topladığını fark edince davalı kadının polis çağırdığını iddia ederek evlilik birliğini temelinden sarsıldığını bu nedenle boşanmalarına müvekkili lehine 40.000,00 TL manevî tazminata 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin üçüncü evliliği olduğunu, davacının geçimsiz ve herşeyden sorun çıkaran bir mizaca sahip olduğunu, davacının kendi ailesinden kimsenin evine gelmesine müsaade etmediğini, evlilik birliği içerisindeki üzerine yüklenmiş olduğu görevleri yerine getirdiğini, evin temizlik ve yemek işlerini eksiksiz olarak yaptığını, davacının emekli öğretmen olduğunu, kendisi ev hanımı olduğu için evin ihtiyaçlarını görmek için davacıdan para istemesinin doğal olduğunu, teyzesine gitmemesi konusunda aralarında çıkan tartışma sonrasında kavgayı büyütüp evdeki eşyaları toplayıp gitmek istediğini, olayın polise intikal ettiğini, emniyette olayan yatıştığını, daha sonra davacının evdeki eşyaları toplayıp gittiğini, kendi öz çocuğunu bile düşünmediğini, evin elektrik ve su aboneliğinin davacıya ait olması nedeniyle kestirdiğini beyan ederek evlilik birliğinin sarsılmasında davacı erkeğin kusurlu olduğu bu nedenle müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası verilerek davanın reddine hükmedilmesini, boşanmaya karar verilirse 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın müvekkili lehine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmış olup, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir menfaat kalmadığı, davalı erkeğin eşini ailesi ile görüştürmediği, eşinin ailesinin evlerine gelmesini istemediği, evi terk ederek birlik görevlerini yerine getirmediği, elektrik, su faturaların ödenmemesi nedeniyle ortak konutun elektrik ve suyunun kesildiği, davacı kadının ise evin yemek ve temizlik gibi işleri ile ilgilenmeyerek birlik görevlerini ihmal ettiği, hakaret ettiği, meydana gelen geçimsizlikte tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına kadının yoksulluğa düşeceği, sosyal ve ekonomik durumu, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereği kadına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadın için aylık 450,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davacının davasını ispat edemediğini, davacı tanıklarının taraflı olup, beyanlarının çelişkili olduğunu, kusurun davacıdan kaynaklandığını beyan ederek davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul veya yasaya aykırı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, tanık beyanları, olayların gelişimi ile tüm dosya kapsamına göre davalı kadının da; evin yemek ve temizlik işlerini gereği gibi yapmamak sureti ile birlik görevlerini ihmal ettiği, eşine hakaret içerikli sözler söylediği, davalı kadının kusurlarının davacı erkekçe ispat edildiği, davacının sürekliliğe dayanması nedeni ile kadına yüklenen kusurların davacı erkekçe affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabul edilemeyeceği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklı olup, tarafların eşit kusurlu olduğu, Mahkemenin davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarına yönelik kararı isabetli olduğundan kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde davanın kabulü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemiz 17.01.2023 tarihli ilamı ile Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini ve erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiğini belirterek kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kusur belirlemesi, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili, katılma yoluyla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.