Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10162 E. 2024/6617 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanma ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin dinlenmeyen tanıklarının beyanlarının yargılamanın sonucuna etkili olmadığı ve usule uygun olarak dinlenilmesinden vazgeçildiği, diğer temyiz itirazlarının da yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/465 E., 2023/1306 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Edirne 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/922 E., 2020/835 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının torunlarına bakmak üzere evden ayrıldığı ve bir daha eve dönmediğini beyan ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacı kadının evden ayrılıp İzmir'deki aile dostlarının yanına gitmesi, davalı erkeğin eşiyle barışmak istediğini davacıya iletilmesi ve davacı kadının da çocuklarını düşünerek müşterek konuta dönmesine yönelik beyanı ve tüm dosya kapsamı itibariyle davacı kadının müşterek konuta dönmesine kadar taraflar arasında geçen hadiselerin hem kadın hem de erkek tarafından hoşgörü ile karşılandığı tarafların birbirlerini affettiğini gösterdiği, affedilen ya da hoşgörüyle karşılanan davranışlar taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği bu nedenle davacının iddia etmiş olduğu vakıalardan davacının İzmir'den müşterek konuta dönmesi tarihine kadar olanlar davacı kadın tarafından affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı anlaşıldığından mahkemece değerlendirilmediği, dosya üzerinde yapılan incelemede evlilik birliğinin yürümemesinde çok sayıda kredi çekerek aile düzenini bozacak derecede borçlanan, başka bir kadınla olağanın üstünde değişik tarihlerde çok sayıda telefon görüşmesi yaparak güven sarsıcı davranışta bulunan davalı erkeğin tam kusurlu olduğu davacı kadının kusursuz olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; 08.01.2020 tarihli duruşmada mahkemenin dinlenmeyen tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçtiğini, oysa davacı tanıklarının tamamının dinlenildiğini, kusur tespiti, davacı kadın lehine hükmedilen tazminatların esası ve miktarı ve davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkek 18 tanık bildirmiş, toplamda 7 tanığı dinlenildiği, davalı erkeğin dosya kapsamında kalan tanıklarının dinlenmesinden vazgeçmeye yönelik bir talebi olmadığı, İlk Derece Mahkemesince 08.10.2020 tarihli celsede davalı erkeğin kalan tanıklarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 241 inci maddesi gereğince dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verildiği, davalı erkek tarafından kalan tanıklarının dinlenmemesi açıkça istinaf konusu yapıldığı davalı erkek vekili tanıklarının hangi hususta dinleneceğine dair 22.05.2019 tarihli dilekçeyi verildiği, davalı erkeğin dinlenmeyen tanıklarının davalı erkek vekilinin beyan dilekçesi esas alındığında, tanıklıklarının tarafların barışıp birlikte yaşamaya başladıkları Aralık 2017 tarihinden önceki olaylara ilişkin olduğu, yargılamayı uzatmaya matuf ve tanıklıklarının neticeye etkili olmayacağı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 241 inci maddesine uygun olarak bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesi usul hükümleri ve dosya kapsamına uygun olduğundan davalı erkeğin dinlenmeyen tanıklarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verildiği, davalı erkeğin davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat esasa ve miktarı yönünden yapmış olduğu istinaf talebinin de reddine karar verildiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tanıklarının dinlenilmemiş olması ve tamamı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı davanın kabulü ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddeleri, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.