"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR :İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/336 E., 2022/198 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda
Dosya içeriğine göre; hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam ziynet alacağı miktarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-karşı davalı kadının reddedilen yön dışındaki temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, davacı-karşı davalı kadına ait 24 ayar toplam 100 gr. 5 adet bileziğin aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde şimdilik 500,00 TL bedelin yasal faiziyle birlikte davalı-karşı davacı kadına verilmesine talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili, birleşen dosyada sunduğu dava dilekçesinde; davacı-karşı davalı kadın ve ortak çocuklar yararına aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacı erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davacı-karşı davalı kadın vekili, 07.12.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 25.02.2022 tarihli ıslah dilekçesinde; ziynet alacağı yönünden 71.354,00 TL ziynet alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava dosyasında dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı-karşı davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliği içerisinde eşin ve ortak çocuğun ihtiyaçlarına duyarsız kaldığı, onların bakım ve gözetimi ile ilgilenmediği, buna karşılık davacı-karşı davalı kadının toplum içerisinde erkeğe görgüye dayalı tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere "sen şerefsizsin, sen adam mısın, o...çocuğu, şerefsiz adi köpek" şeklinde hakaret içeren sözler söylediği, ayrıca davalı-karşı davacı erkeği çirkin olduğundan bahisle kötü sözler söylediği, bu nedenlerle evliliği bu haliyle sürdürmenin toplum ve taraflar açısından bir faydasının kalmadığı anlaşılmakla; tarafların eşit kusurlu hareketleri sonucu evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kısmen kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına karar tarihine kadar ara kararla verilen nafakanın devamı ile karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının ispat edilemediğinden reddine, kadının eşit kusur nedeniyle maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ıslah dilekçesinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat ile ziynet alacağı talebi, hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ıslah dilekçesinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat, hükmedilen nafakaların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, nafakanın miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 6100 sayılı Kanun'un 241 inci maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Serap'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.