"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/995 E., 2023/2004 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/572 E., 2020/2 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, engelli olduğunu, geçici kas rahatsızlığı olduğunu ve normal şekilde yürüyebileceğini söyleyerek müvekkilini kandırdığını, ayrıca müvekkiline gözünden ameliyat yaptıracağı yönünde vaatte bulunup, vadini yerine getirmediğini, erkek eşin zamanla yatağa bağımlı hale geldiğini ve bütün ihtiyaçlarını müvekkilinin karşıladığını, bağımsız konutlarının olmadığını ve evin yönetiminin kayın validenin elinde olduğunu, kayınvalidenin müvekkiline eziyet ettiğini, sürekli bağırdığını, kötü davrandığını, dışarı çıkmasına ve ailesiyle telefonla görüşmesine izin vermediğini, müvekkilinin çok nadiren ailesinin yanına çok kısa süreli ve yanında davalının ailesinden biri olması şartıyla gidebildiğini, davalı- davacı erkeğin bu baskılara sessiz kaldığını, çocukların da aynı baskıya maruz kaldıklarını, müvekkiline eşi için ödenen özürlü bakım maaşını da kayınpederinin aldığını, kayın validenin müvekkiline şiddet uygulamaya kalktığını ve müvekkilinin ailesinin iki gün boyunca haber alamayınca aradıklarında erkek eşin babasının memnun değilseniz alın kızınızı götürün dediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin evlendikten 4 sene sonra kas hastalığına yakalandığını ve tedavi gördüğünü, tarafların davalı erkek eşin ailesine ait evin ikinci katına yerleştiğini, hastalanan müvekkilinin tüm ihtiyaçlarının ve bakımının ailesi tarafından karşılandığını bu nedenle yaşam alanlarını birinci kata taşıdıklarını, burada iki ayrı bölüm olduğunu ve tarafların yaşadığı alanın bağımsız olduğunu en son mutlu olmadığını söyleyerek eşyalarını alıp, çocuklarını bırakıp kardeşleri ile birlikte evi terk ettiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine ve müvekkili yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, rahatsızlığının boyutlarını kadından gizlediği, kadına gözünden ameliyat ettireceğine dair söz vermesine rağmen bunu yerine getirmediği, anne babasının evlilik birliğine müdahale ettiği ve erkeğin bu müdahaleye kısıtlayıcı ve baskıcı tutumlara sessiz kaldığı, kadının kendi ailesiyle görüşmesine engel olmaya çalıştıkları. erkek eşin babasının gelininin evden gitmesini istediği, eşinin de, kadına git bir daha gelme bu eve diyerek ortak konuttan kovduğu ve çocuklarını beraberinde götürmesine izin vermedikleri kadının ise; eşiyle tekrar barışmak konusunda kayınpederine sosyo-ekonomik imkanlar ve yaşadıkları çevre koşulları değerlendirildiğinde makul kabul edilemeyecek şartlar ileri sürdüğü evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, ortak çocukların velâyet hakkının anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının, başvurması halinde kendisine ölüm aylığı bağlanabilme koşulları gerçekleştiği ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklardan Zeki yararına aylık 150,00 TL, Melek yararına aylık 125,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 6.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, erkek eşin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, lehine hükmolunan iştirak ile maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet, kadın lehine hükmolunan iştirak ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı- karşı davacı kadının az kusurlu olduğu, ölen sigortalının kız çocukları yönünden, evli olmadıkları ve sigortalı olarak çalışmadıkları takdirde yaş sınırlaması yapılmadan bağlanan yetim aylığının varlığı yoksulluk nafakasının miktarında belirleyici etkiye sahip olup, yetim aylığı alınması tek başına yoksulluk nafakasının kabulüne engel teşkil etmeyeceği, buna göre; tüm dosya içeriği, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve erkek eşin sosyal ve ekonomik durumu değerlendirildiğinde gelirinin kadına göre daha iyi olup boşanma ile kadın yoksulluğa düşeceğinden kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü tarafların yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun yoksulluk nafakasının reddi, tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek yeniden hüküm tesisine ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka miktarları ,tazminat miktarları günümüz koşullarına uyarlanmadığını ,yeni hüküm tesisine rağmen vekâlet ücreti takdir edilmediğini belirterek; nafaka, tazminatlar, vekâlet ücreti, kusur belirlemesi ve erkeğin davasının kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; velâyet , kadının davasının tüm talepleri ile reddine, asıl davanın tüm talepleri ile kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek ve kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı ve kabulü, velâyet, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 336 ncı ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 3 üncü maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Ayrıca Sözleşmenin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (b) bendi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.