Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10189 E. 2024/7152 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ve evliliğin ölümle mi yoksa boşanmayla mı sona erdiğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan kusur belirlemesinde ve boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra erkeğin ölümü nedeniyle evliliğin boşanma ile sona erdiğinin kabulünde usul ve yasaya aykırı bir durum görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/345 E., 2023/1533 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nazilli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/320 E., 2022/730 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı erkek vekili ve davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının önceki evliliğinden olan kızı sebebiyle aynı evde yaşayamadıklarını, 4 yıl boyunca bekar evinde yaşamaya devam ettiğini, kadının kendisinin önceki eşinden olan çocuklarının eve gelmelerini istemediğini, huzursuzluk çıkardığını, babasının hasta olduğu dönemde destek olmadığını, yalnız bıraktığını, Tavas'taki evin tapusunun kendi üzerine yapması için baskı yaptığını, baskı ile yarısını kendi üzerine diğer yarısını kızı Büşra'nın üzerine yaptırdığını, 2. hattının olduğunu, kendisini sürekli yalnız bıraktığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kendisine aşağılayıcı sözler söylediğini, eski eşleriyle kıyasladığını, kızına ve kendisine hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kızını yemek sofrasına bile oturmasına izin vermediğini, defalarca evden kovduğunu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, aşırı kıskançlık yaptığını, cinsel şiddet uyguladığını, eski eşi ile yani tarihli çekilmiş fotoğraflarının olduğunu, başka kadınlarla mesajlaştığını savunarak ve iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarının eve gelmesini istemediği, huzursuzluk çıkardığı, hakaret ederek ve bıçak çekerek kötü davrandığı, eşinin babasının hasta olduğu dönemde ve cenazesinde yalnız bıraktığı, destek olmadığı, evi kızının üzerine geçirmek için baskı yaptığı, evlilik birliğini maddi beklenti sebebiyle kurduğu, eşine hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı; erkeğin kadına karşı aşağılayıcı sözler söylediği, eski eşleriyle kıyasladığı, kızına ve kendisine hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, misafirliğe gittiğinde sık sık arayarak huzursuz ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların maddî tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı- davalı erkek vekili ve davalı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasının miktarı, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin, kadının davasında verilen boşanma hükmünü istinaf kapsamı dışında bıraktığı, hüküm boşanma yönünden yasal istinaf süresinin sona erdiği tarihte usulen kesinleşmiş olduğu, erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı, erkeğin karar tarihinden sonra 05.05.2023 tarihinde vefat ettiği, İlk Derece Mahkemesince kadının davasında verilen boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ölümle değil boşanmayla sona erdiği, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması imkanın bulunmadığı, Mahkemece her iki tarafa yüklenen kusurlu davranışların ispat edildiği, bu davranışlar dışındaki iddia edilen bir kısım kusurlu davranışların ispat edilemeyip, bir kısmının af kapsamında kaldığı, Mahkemece yapılan kusur belirlemesinde usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediği, kadının davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeni ile erkeğin davası konusuz kalmış ise de, tarafların eşit kusurlu oldukları, erkeğin de boşanma davası açmakta haklı olduğu, bu nedenle erkeğin davasınında kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği, tarafların sosyal ekonomik durumları, erkeğin ölmesi nedeni ile yoksulluk nafakasının kendiliğinden sona ereceği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, evliliğin ölümle sona ermesi yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, evliliğin ölüm ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.