Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10192 E. 2024/3637 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Protokole dayalı tapu iptali ve tescil davasında davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, protokol ve ilam hükmünü yerine getirmek için davacıları ihtar etmesine rağmen davacıların tapuya gelmemesi ve davalının her aşamada davanın yerinde olmadığını savunarak ihtilaf yaratması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/186 E., 2023/2350 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/528 E., 2020/276 K.

Taraflar arasındaki protokole dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 16.09.2020 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek kararın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile de İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı ... ile davalının anlaşmalı olarak boşandıklarını ve davalı adına kayıtlı olan ... Mah. 1463 ada 5 parsel 4. Kat 16 nolu bağımsız bölümün davacılar adına tapuya tescil edileceğinin kararlaştırıldığını ancak davalının taşınmazı halen devretmediğini belirterek, davalı adına olan tapu kaydının iptali taşınmazın davacılar adına elbirliği mülkiyeti olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının taşınmazı devretmek için tapuya gittiğini, buna dair ihtarname dahi çektiğini ancak davcıların tapuya gelmemesinden dolayı devir yapılamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ... ile davalının Tire Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/261 Esas, 2019/373 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, boşanma davası sırasında düzenlemiş oldukları protokolün onaylandığına ilişkin Mahkeme kararında hüküm fıkrasında yer verildiği, boşanma kararının hüküm fıkrasının 3.maddesinde "davacı adına kayıtlı ... İlçesi ... Mah. 1463 ada 5 parsel a blok 4. Kat 16 nolu bağımsız bölümün davacılar adına boşanma gerçekleştikten bir ay içerisinde devredeceğinin, taşınmazın borcunun davacı tarafından ödeneceğinin tespitine karar verildiği" ifadesine yer verildiği, davacının boşanma davası sırasında dava konusu 1643 ada 5 parselde 16 nolu bağımsız bölüm kayıtlı taşınmazın, boşanma protokolünde belirttikleri şekilde tapuda devrini yapacaklarını beyan ettiği, her ne kadar dava kabul edilmiş olsa da yargılama aşamasında davalı tarafından sunulan 10.07.2019 tarihli ihtarname ve davalı taraf tanıklarının beyanları doğrultusunda davalının tapuda devir yapma niyetinin olmasından hareketle dava açılmasına sebebiyet vermediği kanaatiyle yargılama giderleri aleyhine yüklenmemiş, açılan davanın emsal içtihatlar doğrultusunda maktu harca tabi olduğu dikkate alınarak hüküm kurma yoluna gidildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; mülkiyeti davalıya ait İzmir ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 1463 ada, 5 parsel A blok 16 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile, talep doğrultusunda elbirliği mülkiyeti şeklinde davacılar adına tapuda kayıt ve tesciline, davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 44,40 TL'den 492 sayılı Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, davacılar ve davalı tarafından yapılan yargılama giderinin (davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet vermediğinden) üzerlerinde bırakılmasına, vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuş; İlk Derece Mahkemesince 16.09.2020 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ek karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; lehlerine yargılama gideri ve ücreti vekâlet olması gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuş, yine ek kararın da esas ve usule aykırı olduğunu beyan etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muhtıranın usulüne uygun olmadığı, tebliğ edilen muhtırada harç ve giderlerin dosyaya yatırılması şeklinde ihtarat bulunduğu, ihtaratta tamamlatılması istenen harç ve giderlerin yatırılması gereken yer, tereddüte yol açmayacak şekilde mahkeme veznesi olarak gösterilmesi gerekirken "dosyamıza yatırılması" ihtarının yazılması kesin süre içeren bildirimi geçersiz kıldığı, kabule göre de muhtıra gereği yerine getirilmediğinde başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına şeklinde karar verilmesinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle ek kararın kaldırılmasına karar verilmiş, ilk istinaf başvurusu ile ilgili yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu ise; davalı yanın protokol ve ilam hükmünü yerine getirmek istemesine rağmen diğer tarafın buna yanaşmadığı ve çektiği ihtara da icabet etmedikleri için ücreti vekâlet ve yargılama giderlerinden sorumlu olmaması gerektiğini, davacı yan ise davalının ilam hükmünü yerine getirmekten kaçındığını, taşınmazın eş ve çocuklar üzerine devri gerektiği halde davalının sadece oğluna devretmek istediğini ve sadece oğluna haber verdiğini bu sebeple yargılama gideri ve ücreti vekâletin lehlerine verilmesi gerektiğini ileri sürdüğü, boşanma ilamında sözkonusu taşınmazın boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 ay içerisinde eş ve çocuklara devredileceği hususu yer aldığı, bu karar istinaf başvuru hakkından feragat edilmek suretiyle 02.05.2019 tarihinde kesinleştiği, dosyada mevcut davalı tarafın gönderdiği Tire 1.Noterliği'nin 10.07.2019 gün ve 7539 yevmiye sayılı ihtarnamesinde"...ilgili Tapu Müdürlüğüne başvurarak Mahkeme kararındaki edimlerinizi yerine getirmesi" ihtaren bildirildiği, anılan Mahkeme ilamında sadece davalının değil kadının da bir başka taşınmazı kendisi ve çocuklar üzerine olacak şekilde devredeceğine ilişkin edim de yer aldığı, dolayısıyla davalı tarafından gönderilen ihtarnamenin davalıya ait olan edim kısmı ile ilgili olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı, ayrıca dinlenen bir kısım tanıklar net, inandırıcı beyanları ile davalının devredeceği taşınmazı çocuklar adına devir için uğraştığını bildirdiği, oysa boşanma ilamında bu taşınmazın davacı kadın ve çocuklar adına devredileceği hususunun açıkça belirlendiği, kaldı ki davalı taraf eldeki davanın her aşamasında davanın yerinde olmadığını, reddine karar verilmesini de savunarak ihtilaf yarattığı, dolayısıyla artık davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden bahsedilemeyeceğinden tapu iptal ve tescil istekleri kabul edilen davacılar lehine yargılama gideri ve protokole dayalı bir dava olması karşısında maktu ücreti vekâlete karar verilmesi gerekirken, üstelik eksik harcın davalıdan tahsiline karar verilmesine rağmen, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği kabul edilerek üzerlerinde bırakılması şeklinde hüküm tesisinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacılar lehine yargılama giderlerine ve davanın esası ile ilgili inceleme yapılmadığından İlk Derece Mahkemesi karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacılar lehine 3.400,00 TL ücreti vekâlet belirlenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek aleyhe hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği ve vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı, 344 üncü, 353 üncü, 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.