Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10196 E. 2024/6919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının tayini hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1980 E., 2023/2026 K.

KARAR : Kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/350 E., 2023/313 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boyanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini, erkeğin davacı ve çocuklarını halen sevmekte olup boşanmak istemediğini beyan etmekle kadının davasının reddini istemiş, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; taraflar arasındaki Mahkemenin 2022/138 E. Sayılı boşanma talebine ilişkin dava dosyasından davacının 20.05.2022 tarihli dilekçe ile feragat ettiği, buna göre feragat tarihinden önceki olayların hoşgörü ile karşılanmış olduğundan kusura esas alınmayarak feragat tarihinden sonraki olaylar hükme esas alınarak, tanık beyanları (özellikle ortak çocuğun beyanları) ve tüm dosya kapsamına göre davalının başka bir kadın ile gönül ilişkisi bulunduğu, tarafların barışmalarından sonra davalının davranışlarında değişiklik olmadığı, gece geç saatlerde eve geldiği, davacı kadına ve çocuklarına karşı gereken ilgiyi göstermediği buna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kanaatine varılmakla asıl davada davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları ve tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının Boğazlıyan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/138 Esas sayılı dosyada boşanma davası açtığını, bu dava tarihi itibariyle derdest olduğunu, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını boşanma, kusur, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk, tedbir nafakası, iştirak nafakası, yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle davacı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, eldeki dosyada velâyete ilişkin sosyal inceleme raporu alındığı, alınan raporda ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların yararına olacağının belirtildiği, görülmekle mahkemece yapılan velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi yerinde olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin tüm istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davacı kadının lehine hükmedilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası miktarı ile ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin 2022/350 Esas 2023/313 Karar sayılı ilamının 2,3,4 numaralı bentlerin kaldırılmasına, velâyet hakkı davacı anneye verilen tarafların gayri reşit ortak çocukları ... ve ... lehine dava tarihi olan 19.09.2022 tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 2.500,00'er TL tedbir nafakasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasına, boşanma kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktarda yoksulluk nafakasına, davacı kadının maddî ve manevî tazminatlara yönelik taleplerinin kabulü ile; kadın lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Boğazlıyan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/138 Esas sayılı dosyada davacının boşanma davası açtığını, bu dava tarihi itibariyle derdest olduğunu, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını boşanma, kusur, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk, tedbir nafakası, iştirak nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.