"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2129 E., 2023/2119 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/814 E., 2023/606 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek erkeğin davası ile huzurdaki davanın birleştirilmesini, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların erkeğin gelirine endeksli ÜFE uyarlamalı olarak arttırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek iletarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların erkeğin gelirine endeksli ÜFE uyarlamalı olarak arttırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; kadının erkeğe ağır hakaretler ettiği, parasız yaşayamam dediği, erkeğe karşı ekonomik şiddet uyguladığı ispat edildiği, erkeğin evlilik birliğinin olmazsa olmazı olan cinsel birliktelik görevini yerine getirmediği, yatağını ayırdığı, eve bakmadığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, 10 yıldır ayrı olduğu, evini terk ettiği vakalarını ispat edildiği, tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edildiği, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle istemiş oldukları tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile; asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, belirlenen nafakaların yıllık TUİK tarafından belirlenen TÜFE oranında artırılmasına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, belirlenen nafakaların yıllık TUİK tarafından belirlenen TÜFE oranında artırılmasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, birleşen davadaki maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların kusura ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından taraflara yüklenen kusurların gerçekleştiği, dosyadaki yazılar ve alınan tanık beyanları değerlendirildiğinde, erkeğin 31.10.2021 tarihinde ortak çocuk Kayra'yı darp ettiği bu vakıanın da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği anlaşıldığı ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yüklendiği, bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin kadına göre daha ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından kadının kusura ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusur belirlemesinin bu şekilde düzeltilmesine karar verildiği, kadın vekilinin kusura ilişkin sair istinaf sebeplerinin esastan reddine, erkek vekilinin kusura ilişkin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verildiği, tarafların kusur durumları; erkeğin kadına göre daha ağır kusurlu olması, gözetildiğinde, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmediği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin devam ettiği süre, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,000 TL manevî tazminat hükmedildiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı- birleşen dosya davalısı erkeğin daha ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle her hangi bir isabetsizlik görülmediği, velâyete ilişkin sosyal inceleme raporu alındığı, alınan raporda ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların yararına olacağının belirtildiği görülmekle mahkemece yapılan velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi yerinde olduğu gerekçesiyle davacı- birleşen dosya davalısı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalı - birleşen dosya davacısı kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kısmen kabulüne, kusur gerekçesinin yukarıda gösterilen şekilde düzeltilmesine, kadının kusura ilişkin sair istinaf sebeplerinin esastan reddine, davalı- birleşen dosya davacısı kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, Kayseri 7. Aile Mahkemesinin 2021/814 Esas, 2023/606 Karar sayılı ilamının hüküm kısmında bulunan B6 nolu bendin hükümden çıkarılmasına, davalı- birleşen dosya davacısı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince 50.000,00 TL maddî tazminat, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 50.000,00 TL manevî tazminata, davalı- birleşen dosya davacısı kadının sair istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi kadın lehine hükmedilen tazminat erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve hükmün tamamının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.