"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2097 E., 2023/2140 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/900 E., 2023/594 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, erkeğin aşırı kıskanç ve baskıcı olduğunu, hakaret ettiğini, evin ekonomik giderlerine katılmadığını, tüp bebek sürecinde maddî ve manevî olarak yanında olmadığını, psikolojik şiddet uyguladığını, kadına annesinin hazırladığı yemeği getirmediğini, kadına saygı göstermediğini, ev işleri ile ilgili kavga çıkardığını, yaptığı işleri küçümsediğini, whatsapp uygulamasını izin almaksızın kendi bilgisayarı ile eşleştirdiğini ve bir buçuk yıl boyunca arkadaşları ile iletişiminin erkek tarafından izinsiz takip edildiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddeleri uyarınca tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe 03.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir, davalı erkek süresinde cevap dilekçesi surmamıştır.
III .İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin aşırı kıskanç olduğu, erkeğin annesinin tarafların evliliğine müdahale ettiği, erkeğin kadına hakaret ettiği, küçümseyici konuştuğu, erkeğin tüp bebek tedavisinde kadına yeteri kadar destek olmadığı, kadının annesinin hazırladığı yemeği kadına götürmediği, erkeğin ekonomik olarak evin giderlerine yeterince katılmadığı, belirlenen kusurlu davranışlarla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu, davacının mevcut veya beklenen menfaatleri zedelendiği, davacının kişilik hakkı saldırıya uğradığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına 45.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; hükmün usulsüz tebligat sebebi ile davanın kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının, ön inceleme duruşma gününün, ön inceleme duruşma tutanağının her birinin davalıya ilk çıkarılan tebligatların iade edilmesi neticesinde ikinci kez tebliğe çıkarılması ile 7021 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7021 sayılı Kanun) 21/2. maddesi uyarınca usulünce tebliğ edildiği, tebliğe çıkarılan adresin davalının adres kayıt sistemindeki adresi olduğu, bu adres dışında davalının belirlenebilen başkaca adresin bulunmadığı, bu durumun davalı tarafça istinaf başvuru dilekçesinde sabit bir ikamet adresinin bulunmayışı olarak da belirtildiği, bu kapsamda davalıya dosya kapsamında yapılan tüm tebligatların kanuna ve usule uygun olduğu, davalının dava dilekçesi ve tensip tutanağı tarafına usulünce tebliğ edildikten sonra yasal cevap süresi içinde davaya cevap vermediği, kanunen davanın reddini savunmuş sayıldığı, davaya süresinde cevap vermediği için sonradan davacıya kusur isnat edemeyeceği gibi delil bildirme hakkı bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan işlemlerde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, davalı erkeğin annesinin tarafların evliliklerine aşırı müdahale ettiği, davalının davacı kadına hakaret ettiği, küçümsediği, aşırı kıskandığı, kadına tüp bebek tedavisinde yeterince destek olmadığı, davacı kadının annesinin hazırladığı yemeği kadına götürmediği, eşinin giderlerini yeterince karşılamadığı, tarafların ayrılmalarına sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma davasının kabulü kararında ve tarafların kusur derecelerinin belirlenmesinde, maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve hükmedilen tazminat miktarlarında hata edilmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle; usulsüz tabliğ yapıldığını beyanla davanın kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Kanun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.