Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10201 E. 2024/432 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalıların gerçek babalarının kendilerinin babası olduğunu iddia ederek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebiyle açtıkları davanın, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi mi yoksa soybağının reddi davası mı olduğu ve hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacının babasının nüfusuna yanıltıcı beyanla kaydedildiğinin iddia edilmesi ve bunun düzeltilmesinin talep edilmesi nedeniyle davanın nüfus kayıt düzeltme davası niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1647 E., 2023/1477 K.

DAVA TARİHİ : 05.11.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıoğlan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/73 E., 2023/41 K.

Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Urguya'nın aslında ...'ın kızı olduğunu, ... ölünce annesi ile ...'in evlendirildiğini ve ...'in nüfusuna yazıldığını iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili 27.05.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı ... ile dahili davalı ...'ın nüfus kayıtlarının düzeltilerek babalarının ... olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2022 tarih ve 2019/152 Esas, 2022/23 Karar sayılı kararı ile davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, Adli Tıp Kurumu'nun 02.12.2021 tarihli DNA raporunda davalının babasının ... olmadığının tespit edildiği, baba olduğu iddia edilen ...'a ait mezar yerinin bulunamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı ...'un babasının ... olmadığının tespitine, davalının babasının ... olduğunun tespiti talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.04.2022 tarih ve 2022/789 Esas, 2022/743 Karar sayılı kararı ile davanın soybağının reddi ve babalık davası olduğu, gerekçeli kararda "Aile Mahkemesi" sıfatıyla bakıldığı hususunun belirtilmediği, davacının babalık davası açma hakkı bulunmadığı, vekillerin vekaletnamelerinde soybağının reddi ve babalık davalarını takip yetkisi olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile maddî olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemenin hakime ait olduğu, her ne kadar davacı ıslah ile davalarının nüfus davası olduğunu belirtmiş ise de eldeki uyuşmazlıkta davacıların talebinin, evlilik birliği içinde doğan ve baba ile soybağı ilişkisi kurulan davalılar Urguye ve Fatma yönünden soybağının reddi davası olduğunu, duruşmadaki beyanından davacının bu durumu 50 yıldır bildiğini, babasının ise 2007 yılında öldüğünü, soybağının reddi için öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davalının Nüfus Müdürlüğüne açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda hak düşürücü sürenin olmadığını, müteveffanın baştan beri davalının kendi kızı olmadığını bildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıları doğuran ananın Şerife olduğunun tarafların kabulünde olduğu, Şerife'nin davalıları doğurduğu tarihlerde ... ile resmi olarak evli olduğu, bu nedenle nüfus kaydının gerceğe aykırı oluşturulduğundan söz edilemeyeceği, kanuni karinenin aksinin ispatının ancak açılacak soybağının reddi davası ile mümkün olduğu, eldeki uyuşmazlıkta davacıların talebinin, evlilik birliği içinde doğan ve baba ile soybağı ilişkisi kurulan davalılar Urguye ve Fatma yönünden soybağının reddi davası olduğu yönündeki İlk Derece Mahkemesi nitelendirmesinde bir hata bulunmadığı, dava kabul edildiğinde, davalıların nüfusta kayıtlı olduğu babaları ... ile olan soybağı ilişkisi ortadan kalkacağına bu nedenle davacının talebinin nufus davası olarak belirtip dava dilekçesini yeniden yazıp tam ıslah etmesinin de sonucu değiştirmeyeceği, sonuç olarak İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun bulunduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi mi yoksa soybağının reddi davası mı olduğu noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2 Esas, 36-47 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddî olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu res'en uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.

2.Davacı, amcaları ...’ın vefatından sonra amcalarının eşi Şerife (davalıların annesi) ile kendi babaları ...'in evlendirildiğini, aslında babaları ... olan davalıların kendi babaları olan Ahmetin nüfusuna kendi çocuğuymuş gibi kaydettirildiğini ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir.

3.Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; somut uyuşmazlığın soybağının reddi veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282 nci maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur. Yine kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2 Esas, 36-47 Karar sayılı kararı).

4.Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Soybağının reddi ve tanımanın iptali davaları ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Tanımanın iptalinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra tanımanın iptali davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçeği yansıtmayan nüfus kaydının, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur.

5.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu Fatma ve Urguye yanıltıcı beyanla davacının babaları ...’in çocuğuymuş gibi nüfus kayıtlarına işlendiğinin iddia edildiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyanıyla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. Bu nedenle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın munhasıran bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.