Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10202 E. 2024/7449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlenmesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarı ile ziynet eşyalarının teslimi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkemenin kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına hükmetmemesi ve tazminat miktarını belirlemesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine, ziynet eşyalarının teslimine ilişkin temyiz talebinin ise miktar yönünden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1998 E., 2023/1997 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkına hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/70 E., 2023/124 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ile ziynet ve kişisel eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, ziynet ve kişisel eşya alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;

Dosya içeriğine göre davacı- davalı kadın vekilinin temyize konu ziynet ve kişisel eşya alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı- davalı kadın vekilinin ziynet ve kişisel eşya alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı- davalı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; nikah öncesinde erkeğin kadına kredi çektirip ev eşyalarını aldırdığını, kredi borcunu ödemediğini, müşterek konutu kadına söylemeden boşalttığını, kadına ait olan eşyaları ve takıları götürdüğünü, kadına ait kredi kartını davalının kullandığını, kadının kayın validesi tarafından darp edildiğini, tabancayı kafana yemek istemiyorsan ver bilezikleri diye tehdit ettiğini, bilezikleri çantasına koymaya çalıştığında ise tabancanın kabzası ile kafasına vurduğunu, kadının evden çıkmaya çalıştığını, kapının kilitli olması nedeniyle evden çıkamadığını, sonrasında evden kaçarak en yakın kolluk birimine gittiğini, hastaneye kaldırıldığını, hastaneden sonra jandarmanın eşini aradığını, eşinin de kadını istemediğini beyan ettiğini, kadının ailesinin Kastamonu'ya gelip kadını aldıklarını, erkek ve ailesinin kadını ve ailesini darp ettiklerini, kadının hamileyken çocuğunu kaybettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve kişisel eşyalarının aynen teslimine, olmadığı takdirde bedellerinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında evlendikten sonra pandemi sebebi ile normal bir evliliğinin getirdiği koşulların oluşturulamadığını, tarafların birlikte yaşayamadıklarını, kadının eve gelerek al yüzükleri bir tarafa sok diyerek yüzükleri fırlattığını ve vurmaya başladığını, sürekli tartıştıklarını, erkeğe "ya anneni sileceksin ya da bu iş bitecek" şeklinde mesaj attığını, kardeşinin arkadaşı Hacer'e "Kem gözlü kaynanamdan uzak olacağım" şeklinde yazdığını, erkeğin ailesinin tartışmalardan haberdar olduğunu, annesi gelinine güvenerek bilezikleri takması için verdiğini, eve döndüğünde erkeğin annesine altınları teslim etmediğini, annesine "orospu senin ağzına sı..rım" şeklinde küfür ettiğini, akabinde babasını aradığını, babasının " sen bileziklerini aldın mı" şeklinde sorduğunu, merak etme baba onlar bende dediğini, davalının hamile kaldığında çocuğunu doğurmak istemediğini, çocuğu aldırmak için müvekkilinden para istediğini, para için çocuğu dahi kullandığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, eşi ile birlikte yaşadığı ortak konuttaki eşyaları habersizce boşalttığı, gebelik döneminde kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalarak evlilik birliğinin manevî bağımsızlığına zarar verdiği, kadının ise erkeğe tokat atarak fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğe ve kayın validesine hakaret ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynetlere ve kişisel eşyalarına yönelik davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı, reddedilen ziynet ve kişisel eşyalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar mesaj kayıtlarındaki telefon numaralarının taraflara ait olmadığı anlaşılmış ise de, kadına ait telefonun kardeşi adına, erkeğe ait telefonun ise babası adına kayıtlı olduğu, mesajlarda kadının ve erkeğin profil fotoğraflarının olduğu dolayısıyla bu telefonların kadın ve erkek tarafından kullanıldığı, erkeğin ve kadının kusurları yeniden tespit edildiğinde, erkeğin, kadını gezmek için Kastamonu'ya götürdüğünde darp ettiği, bu olaydan sonra müşterek evi kadından habersiz olarak boşalttığı, kadının hamile olduğunu öğrendiğinde çocuğun hemen aldırılmasını istediği, hatta bu konuda ısrarcı olduğu, eşini ve çocuğu istemediğini söylediği, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, kadının ise erkeğe "salak, o. çocuğu, a. sıçarım, gerizekalı" diyerek mesajlarda küfür ettiği, "Allah belanı versin" diyerek yine mesajlarda beddua ettiği, erkeğin annesine küfür ettiği, erkeğin annesini istemediği, çocuğu aldırmak için para istediği, alamayınca erkeğe tehdit ve hakaretlerde bulunduğu, Mahkemece her ne kadar kadına erkeğe tokat attığı kabul edilerek bu olay kusur olarak yüklenmiş ise de, bu olaydan sonra tarafların barışarak Kastamonu'ya birlikte gezmeye gittikleri dolayısıyla erkeğin bu olayı affettiğinin kabul edilmesi ve kadına bu kusurun yüklenmemesi gerektiği, tespit edilen kusurlara göre yine de erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadının SGK kayıtlarına göre çalıştığı ve düzenli gelirinin olduğu, dolayasıyla boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın lehine yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların miktarı, reddedilen ziynet ve kişisel eşyalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı- davalı kadın vekilinin ziynet ve kişisel eşya alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı- davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Sema Nur'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.