Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10207 E. 2024/6890 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, maddi ve manevi tazminat talepleri, yoksulluk nafakası ve miktarı ile yargılama giderlerinin paylaşımı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve usul kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1667 E., 2023/1600 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/61 E., 2022/404 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine arar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile beş aylık evli olduklarını, bu evlilikten çocuklarının olmadığını, davalı ile aralarında görüş ayrılığı, karakter farklılığı ve fikir uyuşmazlığının baş gösterdiğini, davalı ile uzun süredir ayrı yaşadıklarını, kendisinin evde olmadığı bir gün davalının eşyalarını habersizce toplayarak gittiğini, davalı ile karı koca olarak yaşamalarının imkansız olduğunu, bu nedenlerle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2017 yılında evlendiklerini bu evlilikten çocuklarının olmadığını, davalının ev hanımı olduğunu, davacının ambulans şoförü olduğunu, davacının dava dilekçesinde ayrı ev açtığı husun gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında davacının ailesinin müdahaleleri nedeniyle gerginlik yaşandığını, taraflara takılan tüm altın ve paraları düğün sonrası davacının ailesinin zorla aldığını, evlenme nedeniyle yapılan tüm masrafların davalının kendi hesabındaki paralardan kullanıldığını, davacının ailesinin yeni evli çiftin evliliklerini zor duruma soktuğunu, davalının evlilik birliğinin kurulması ve devamı için elinden geleni göstermesine rağmen davacının evlilik birliği içinde davalıya maddî ve manevî şiddet uyguladığını, yaşadıkları tartışma sırasında davacının davalıyı ittiğini, şiddet tehdidiyle sindirmeye çalıştığını, evlendikten sonra sadece ilk iki ay faturaları ödediğini sonra evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, evlilikleri süresince davacının davalı eşine sevgi, şefkat ve ilgi göstermediğini duyarsız davrandığını, evlilik birliğinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini bu nedenlerle davacının açmış olduğu boşanma davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminat tedbir ve yoksulluk nafakası ile nafakaların her yıl %20 oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 16.04.2019 tarih ve 2017/924 Esas, 2019/208 Karar sayılı kararı ile; Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2017/924 Esas, 2019/208 karar sayılı kararı ile; Asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı kadın yararına dava tarihi olan 19.10.2017 tarihinden itibaren hüküm kesinleşinceye kadar aylık 100,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı karşı davacı kadın yararına 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden, davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın miktarı, yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2020 tarih ve 2019/990 Esas, 2020/35 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece, taraflara atfedilen kusur derecelerinin gerekçelendirilmediği, davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın gerekçesiz olduğu, davacının hangi eyleminin, davalının kişilik haklarını zedelediğinin gerekçede tartışılmadığı gibi, tarafların sunmuş oldukları delillerin ayrı ayrı tartışılmadığı, red ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalar ve bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmediği, tarafların iddia ve savunmalarının hangi sebep ve kanuni dayanaklarla red ve kabul edildiğinin gerekçede belli olmadığı, (Kabule göre de; nafakalarla ilgili olarak gelecek yıllara ilişkin artırım talebi olmasına rağmen, bu konuda olumlu veya olumsuz karar verilmediği, davacı tarafça dava dilekçesinde yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasını istemesine rağmen, davalıya yargılama gideri yüklenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu) bu haliyle Mahkeme kararının denetime elverişli gerekçeleri içermediği gerekçesi ile Mahkeme kararının esasına girilmeden münhasıran bu sebeplerle kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin ikinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 18.06.2020 tarihli, 2020/63 Esas, 2020/213 Karar sayılı kararı ile; davalı kadının evlenmeden önce annesiyle beraber yaşadığını, evlendikten sonra erkeğin o eve geldiği ve üçünün birlikte yaşamaya başladığı, tarafların arasında sürekli ağız münakaşası olduğu, taraflar arasındaki en son kavgadan sonra davacı erkeğ'ın evdeki eşyalarını alarak evden ayrıldığı, tarafların ayrı yaşadıkları, bu durumun taraflar arasında geçimsizliğe sebep olduğu, davacı karşı davalı erkeğin ve davalı karşı davacı kadının geçimsizliğe neden olaylarda kusurludur. Bu nedenlerden dolayı her iki tarafın davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı karşı davacı kadın yararına 100/400TLyoksulluk nafakasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı karşı davalı kadının davacı karşı davalı erkeğe göre daha az kusurlu olduğu, davalı karşı davacı kadın yararına 15.000TL maddî, 15.000TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.01.2022 tarih, 2020.1147 Esas, 2022/82 Karar sayılı kararıyla; asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı kabulüne karar verilmesi üzerine davalı kadın ve davacı erkek vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Mahkemece, taraflara atfedilen kusur derecelerinin gerekçelendirilmediği, davalı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın gerekçesiz olduğu, davacının hangi eyleminin, davalının kişilik haklarını zedelediğinin gerekçede tartışılmadığı gibi, tarafların sunmuş oldukları delillerin ayrı ayrı tartışılmadığı, red ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalar ve bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmediği, tarafların iddia ve savunmalarının hangi sebep ve kanuni dayanaklarla red ve kabul edildiğinin gerekçede belli olmadığı, (Kabule göre de; nafakalarla ilgili olarak gelecek yıllara ilişkin artırım talebi olmasına rağmen, bu konuda olumlu veya olumsuz karar verilmediği, davacı tarafça dava dilekçesinde yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasını istemesine rağmen, davalıya yargılama gideri yüklenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu) bu haliyle yerel mahkeme kararının denetime elverişli gerekçeleri içermediği gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadın ve davacı-karşı davalı erkek vekillerinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin Sakarya 1.Aile Mahkemesinin 2020/63 Esas, 2020/213 Karar sayılı ilamının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi gereğince kaldırılmasına, gerekçede gösterildiği şekilde işlem yapılmak üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların kısa süren fiili evlilik sürelerince gerekli olan birlik ve dayanışma karşılıklı anlayış ve hoşgörüyü sağlama konusunda yetersiz kaldıkları ve bunun tesisi konusunda yeterli çabayı göstermemiş olmaları nedeniyle, her iki taraf da evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına ve nafakaya her yıl Ocak ayı itibariyle % 20 artış uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; dinlenen tanık beyanları, kusur belirlenmesi, karşı davanın kabulü, davacı-davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin, istinaf mahkemesinin kaldırma kararının tamamen göz ardı ederek ilk kararını aynen tekrarladığı, gerekçeli karar haklarının ihlal edildiği, davacı tanık deliline dayanmamasına rağmen tanıklarının dinlendiği ve beyanlarının hükme esas alındığı, davacı yargılama gideri talep etmemesine rağmen aksi yönde karar verildiğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı gösterilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, kadın lehine verilen nafaka,reddedilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davavalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, nafaka miktarı, karşı taraf lehine verilen vekâlet ücreti, usule ilişkin itiraz ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşılıklı boşanma davalarının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadının ve erkeğin maddî, manevî tazminata hak kazanıp kazanmadığı, nafaka ve miktarı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hangi taraf aleyhine yükleneceği konusunda toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.