Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10214 E. 2024/6966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği ve müşterek çocuğun yaşadığı olumsuz bir olay karşısında kayıtsız kaldığı, tanık beyanları ile sabit görülerek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1039 E., 2023/1362 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/11 E., 2023/71 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2003 yılında evlendiğini, 3 tane çocukları olduğunu, davalı ile arasında uzun zamandır geçimsizlik olduğunu, davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davalının gerek davacı tarafa gerek ise çocuklara yeterli ilgiyi göstermediğini, sürekli tartıştıklarını, yaşanan kavgalardan dolayı evlilik birliği sürdürülemez hale geldiğini belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmaya karar verilmesini, yaşı küçük çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesini, dava tarihinden itibaren her biri için aylık 700,00 TL olmak üzere toplam 2.100,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine ve boşanmaya karar verilmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamını, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı eşi tarafından açılmış olan boşanma davasında iddia etmiş olduğu hususların gerçeği yansıtmadığını, fabrika da mevsimlik işçi olarak çalıştığını, evlilik boyunca kazancını eşine ve evinin geçimine harcadığını, her koşulda çocukların ve eşinin mutluluğu için çabaladığını belirterek, davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın açılan boşanma davasında belirttiği olayları ve geçimsizliği ispat etmekle yükümlü olup davacının, davalı ile aralarında geçimsizlik olduğu, davalının sorumluluklarını yerine getirmediği, kendisiyle tartıştığı, huzursuzluk yarattığ şeklinde iddialarını dinlenen tanık beyanlarıyla ispatlayamadığı ve yetersiz olduğu kanaatine varılarak davalı erkeğe atfı kusurların ispatlanamadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepler

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin psikolojik olarak yıprandığını, davalı eşin kendisini sorunlardan soyutladığını, sessiz kaldığını, evlilik birliği içerisinde maddî ve manevî sorunlarda ortak bir şekilde hareket etmesi gerektiğini, savurgan bir yapısının olduğunu, müvekkili maddî olarak zora soktuğunu, evin ve çocuklarının ihtiyaçlarını gerektiği şekilde karşılayamadığını, çocukların babanın yanında kalmaları çocukların üstün yararı göz önüne alındığında yerinde olmayacağını, çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, müvekkili yönünden dava tarihinden itibaren her biri için aylık 700,00,00 TL olmak üzere toplam 2.100,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine ve boşanmaya karar verilmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini, ilk derece mahkemesince verilen red kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, kaldırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, istinaf talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulması istemiyle istinaf yolu başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafından dava dilekçesinde dayandığı boşanma sebeplerinden; kocanın eşi ve ortak çocuklarının isteklerine karşı kayıtsız kalması ve tanık anlatımları ile sabit olduğu üzere müşterek küçük çocuğun tarafların yaşadıkları mahallede tacize uğramasından sonra oturdukları evden ayrılmak istemelerine karşı ve bu olaya karşı kayıtsız kalarak evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu hali ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, dava dilekçesinde "hakaret" boşanma sebebi yapılmadığından tanık beyanındaki bu kısım dikkate alınmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesine, velayeti davacı anneye verilen ortak çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, aylık 700,00 TL'şer tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına, hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 700,00 TL'şer iştirak nafakasının kocadan alınarak ortak çocuklara velâyeten kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; eşinin Kasım 2021de taşınmak istediğini söyledi, 2022 yılı Ocak ayında ise davayı açtığını, haksız davanın reddini talep ettiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.