Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10217 E. 2024/6965 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya, kusur oranına, nafakaya ve tazminata ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1493 E., 2023/1664 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1069 E., 2022/514 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 28.05.2016 tarihinde evlendiklerini, çocuklarının bulunmadığını, davalının evlilik birliğinin ilk yıllarında müvekkilin ısrarla işe girmesini istediğini, müvekkilin iş arayışlarının sonuç vermemesi üzerine davalının müvekkile rencide edecek şekilde sözler söylediğini, müvekkilin, asgari ücretle bir iş bulduğunda da yine davalıyı memnun edemediğini, müvekkili aşağıladığını ve onu hor görmeye devam ettiğini, davalının evlilik birliği içerisinde çoğu zaman nedensiz agresiflik sergilediğini, sürekli aşağılanan ve küçük düşürülen müvekkilin artık buna dayanamayacak halde iken davalı tarafından evden kovulduğunu, davalının müvekkili evden atmasından itibaren yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen davalının müvekkili arayıp sormadığını, tüm bu sebeplerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan belgelerin yok hükmünde sayılmasını talep ettiğini, müvekkilin evlilik birliğinin ilk günden itibaren kıskançlıkları sebebi ile çekilmez hale getirenin davacının kendisinin olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının yaklaşık bir yıldır çalıştığını, müvekkilin iş yönünden baskı yapmadığını, davacının kendi hür iradesi ile çalışmaya karar verdiğini, iş bulamaması üzerine müvekkilin gayrimenkul danışmanlığı yapan babası tarafından tamamen iyi niyetli ve davacı yanın çalışma isteğinin karşılanması amacı ile davacıya tanıtım ofisinde durması amacı ile iş teklifinde bulunduğunu, davacının kabul etmediğini, müvekkilin davacıya destek olduğunu, hor görülen ve küçümsenen kişinin müvekkil olduğunu, davacının evi terk etmeyi huy ettiğini, davacının bahsettiği yemek olayından çıkan bir tartışma olmadığını, evlilik birliği boyunca davacının sürdürdüğü yerli yersiz kıskançlık krizi sonucunda davacı tarafından çıkartılan bir tartışma olduğunu, müvekkilin çalışma hayatına da saygı duymayan davacının türlü kıskançlıklarını gösterdiğini, müvekkilin üzerine yürüyüp tekme savurarak müvekkile hakaretler savurduğunu, arabasının anahtarını ve sırt çantasını alarak evden gittiğini, bir daha dönmediğini, arayıp sormadığını, tüm kusurun davacıya ait olduğunu, davacının müvekkilin hayallerine, isteklerine hiçbir zaman saygı duymadığını, küçümsediğini, müvekkilin kendini kötü hissetmesine sebebiyet verdiğini, davacı tarafından talep edilen nafaka tutarının fahiş olduğunu, davacının çalıştığını, davacının yol ve yemek giderinin işveren tarafından karşılandığını, kira vb gideri olmadığını, ailesi ile birlikte yaşadığını, davacının kıskançlık krizleri sebebiyle evlilikte yaşanan problemleri çözmek amacıyla müvekkilin çift terapisini önerdiğini, davacının kabul etmediğini, müvekkilin Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sözleşmeli personel olduğunu, davacı sebebiyle iş yerinden uyarı aldığını, davacının çok fazla telefonu ile ilgilendiğini, tüm bu sebeplerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkil lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına hakaret ettiği, küçük düşürücü sözler söylediği, kadını çalışmadığı için aşağıladığı, kadının ise erkeği çok kıskandığı, rahatsızlık verecek derecede eşinin işyerini sürekli aradığı, erkeğe küçük düşürücü sözler söylediği, telefonla çok fazla vakit geçirdiği, erkeğin ailesine soğuk davrandığı, birliğin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebi ile tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asgari ücret seviyesinde gelir elde edilmesi yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değilse de bu durumun nafaka miktarının tespitinde esas alınmasının gerektiği, bu itibarla davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla, tarafların evlilik süresi, yaşları, boşanma hükmünden sonra çıkması muhtemel ihtilafların önüne geçilmesi hususları dikkate alınarak ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek, kadın yararına 36.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar vermek gerektiği belirtilerek davacı-karşı davalının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararındaki ilgili bendin kaldırılmasına, davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihi olan 07.10.2020 tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne bir defaya mahsus olmak üzere 36.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-karşı davalı tarafın sair, davalı-karşı davacının ise tüm yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ile nafakaların miktarı ve ödeme şekli yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ile reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık karşılıklı açılan boşanma davalarında erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tarafların reddedilen tazminat talepleri ile kadın lehine hükmedilen nafakalar, ödeme şekli ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.