"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/531 E., 2023/884 K.
DAVA TARİHİ : 05.09.2019
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin pornografik içerikler paylaşılan sitelerde yer alan kadınlarla konuşup görüştüğünü, bu siteler üzerinden hesaplarına dolar cinsinden para transferleri yaptığını, abartılı cinsel istek ve davranışlarının olduğunu, evde bulunan ortak çocuklarının babalarının dergilerden kesip duvarlara yapıştırdığı çıplak kadın fotoğraflarını banyo duvarlarında gördüğünü, erkeğin şişme kadın siparişi de verdiğini, müvekkilinin bu durumu şans eseri öğrendiğini, müvekkilinin bu durumlar karşısında kadınlık gururunun incindiğini, erkeğin müvekkilinin ailesi ile de görüşmesine müsaade etmediğini, erkeğin düğünde takılan takıları zorla müvekkilinden alarak bozdurduğunu, bunların iadesini de gerçekleştirmediğini, erkeğin müvekkiline miras kalan taşınmazları zorla sattırdığını, bu malların satışından müvekkilinin ve çocuklarının faydalanamadığını, erkeğe bu paraların nereye gittiğini sorduğunda kredi borcuna yada etrafa olan borçlarına gittiğini söylediğini, tüm bu nedenlerle öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereği boşanmalarına, olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıyı aldatmadığını, kadının müvekkilini kendinden uzaklaştırması nedeniyle bazı boşlukları telefon aracılığıyla doldurduğunu, yasanın aradığı ağır kusurun bu olayda olmadığını, müvekkilinin evin tüm giderlerini karşıladığını, davacının ev hanımı olarak evin giderlerini karşıladığı iddiasının gerçek olamayacağını, ortak çocuklarının da ihtiyaçları ile ilgilendiğini, özel hayatını ifşa edilmesi nedeniyle şikayetçi olduklarını belirterek davanın reddine ve tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin başka bir kadınla cinsel ilişkiye girdiğine dair dosyada inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığından davacının zina hukuksal sebebine dayalı 4721 sayılı sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı boşanma davasının reddine, davalı erkeğin eş olma ve babalık vazifesi itibariyle aile birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmeydiğini, eşine karşı güven sarsıcı davranışlar içinde bulunduğunu, eşine karşı psikolojik şiddet uyguladığını, davalı erkeğin kusurlu olup olayların akışı karşısında kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, düzenli sabit bir geliri bulunan davacı kadın boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kendisinden daha fazla kazandığı, erkeğin kusurları ile evlilik süresi birlikte değerlendirildiğinde lehine hükmedilen tazminatların miktarının oldukça düşük olduğu, erkeğin telefonundan ve e-posta adresi üzerinden farklı bayanlarla cinsel amaçlı birliktelik için yazışma ve görüşmeler yapmış olması, cinsel içerikli sitelere yapmış olduğu ödemelerde dikkate alındığında kararının kaldırılması ve zina nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü gerektiğini belirterek kararı zina nedenine dayalı boşanma davasının reddi, tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesi ve aleyhine hükmolunan tazminatlar yönünden kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların tüm istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili zina nedenine dayalı boşanma davasının reddi, tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire’nin 08.03.2023 tarih ve 2022/10320 Esas, 2023/900 Karar sayılı kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden bozulmasına, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha fazla kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu davacı kadın, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, yaşanan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, zedelenen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü birlikte değerlendirildiği gerekçesi ile kadın yararına 45.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinde bir değişiklik olmamasına karşın tazminatların artırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tazminat miktarlarının çok olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.